Nocturne İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nocturne İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nocturne

Nocturne, gece müziği anlamına gelen İtalyanca bir kelime olarak kullanılır. Genellikle klasik müzik eserlerinin isimlerinde ve gece manzaralarını ifade etmek için kullanılır. İşte, Nocturne kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:

  1. The pianist played a beautiful nocturne during the concert. (Piyano sanatçısı konserde güzel bir gece müziği çaldı.)
  2. The Nocturne in C-sharp minor is one of Chopin’s most famous works. (Do-diyez minördeki gece müziği, Chopin’in en ünlü eserlerinden biridir.)
  3. The Nocturne hotel had a stunning view of the city skyline. (Nocturne oteli, şehir siluetinin muhteşem manzarasına sahipti.)
  4. The artist captured the nocturne scene perfectly in his painting. (Sanatçı, tablosunda gece manzarasını mükemmel şekilde yakaladı.)
  5. I love listening to nocturnes while I work. (Çalışırken gece müzikleri dinlemekten hoşlanırım.)
  6. The concert featured several beautiful nocturnes by different composers. (Konserde farklı bestecilerin birkaç güzel gece müziği yer aldı.)
  7. The nocturne atmosphere of the city made it a perfect setting for a mystery novel. (Şehrin gece atmosferi, bir gizem romanı için mükemmel bir ortam sağladı.)
  8. The nocturne melody lingered in my mind long after the concert was over. (Gece müziği melodisi, konser bittikten sonra uzun süre aklımda kaldı.)
  9. The nocturne painting was sold at an auction for a high price. (Gece manzaralı tablo bir açık artırmada yüksek bir fiyata satıldı.)
  10. The Nocturne opus 9 no. 2 is one of the most famous pieces by Frederic Chopin. (Frederic Chopin’in en ünlü parçalarından biri olan opus 9 no. 2’li gece müziği.)
  11. The nocturne garden was illuminated by soft, warm lights. (Gece bahçesi, yumuşak, sıcak ışıklarla aydınlatıldı.)
  12. The nocturne scene was so peaceful and quiet that it made me feel relaxed. (Gece manzarası o kadar huzurlu ve sessizdi ki, rahatlamamı sağladı.)
  13. The nocturne music had a haunting quality that stayed with me long after I stopped listening. (Gece müziği, dinlemeyi bıraktıktan sonra bile içimi ürperten bir özellik taşıyordu.)
  14. The Nocturne in E-flat major is one of the most popular works by Franz Liszt. (Mi-bemol majördeki gece müziği, Franz Liszt’in en popüler eserlerinden biridir.)
  15. The nocturne painting captured the beauty and mystery of the night perfectly. (Gece manzaralı tablo, g

ecenin güzelliğini ve gizemini mükemmel şekilde yakaladı.)
16. The nocturne concert was a great success, with the audience giving a standing ovation at the end. (Gece müziği konseri büyük bir başarıydı, seyirciler sonunda ayakta alkışladılar.)

  1. The nocturne landscape was painted with shades of blue and purple, giving it a dreamy quality. (Gece manzaralı peyzaj, mavi ve mor tonlarla boyandı ve ona rüya gibi bir nitelik kazandırdı.)
  2. The pianist added her own interpretation to the nocturne, making it even more beautiful. (Piyano sanatçısı, kendi yorumunu gece müziğine ekleyerek onu daha da güzel hale getirdi.)
  3. The nocturne sky was dotted with stars, creating a breathtaking view. (Gece gökyüzü, yıldızlarla doluydu ve nefes kesici bir manzara oluşturdu.)
  4. The Nocturne opus 55 no. 1 by Frederic Chopin is considered one of the most difficult pieces in the repertoire. (Frederic Chopin’in opus 55 no. 1’li gece müziği, repertuvarın en zor parçalarından biri olarak kabul edilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.