Mutilate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mutilate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mutilate Nedir?

Mutilate kelimesi, bir şeyi kötü şekilde tahrip etmek, kesmek, parçalamak veya bozmak anlamına gelir. Bu kelime, genellikle vahşi veya şiddetli bir eylemi tanımlamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The serial killer mutilated his victims before leaving their bodies in public places. (Seril katil, kurbanlarını parçalayarak, cesetlerini halka açık yerlerde bıraktı.)
  2. The vandal mutilated the statue by breaking off its head. (Vandal, heykelin kafasını kırarak onu tahrip etti.)
  3. The soldier was mutilated in the explosion and lost his arm. (Asker patlamada parçalandı ve kolunu kaybetti.)
  4. The butcher mutilated the meat with his dull knife. (Kasap, donuk bıçağıyla eti parçaladı.)
  5. The animal rights activists protested against the mutilation of laboratory animals. (Hayvan hakları aktivistleri laboratuvar hayvanlarının parçalanmasına karşı protesto ettiler.)
  6. The surgeon had to mutilate the tumor to prevent it from spreading. (Cerrah, tümörün yayılmasını önlemek için onu parçalamak zorunda kaldı.)
  7. The hooligans mutilated the school property by spray-painting graffiti on the walls. (Huliganlar, duvarlara sprey boya ile graffiti yaparak okul malını tahrip ettiler.)
  8. The ancient manuscript was mutilated by time and neglect. (Eski el yazması, zaman ve ihmal nedeniyle parçalandı.)
  9. The bully mutilated the younger student’s backpack with a knife. (Zorba, daha küçük bir öğrencinin sırt çantasını bıçakla parçaladı.)
  10. The hurricane mutilated the coastal town, leaving it in ruins. (Kasırga, sahil kasabasını parçalayarak, enkazda bıraktı.)
  11. The artist mutilated the canvas with reckless brushstrokes. (Sanatçı, dikkatsiz fırça darbeleriyle tuvali tahrip etti.)
  12. The riots mutilated the city’s infrastructure, causing millions of dollars in damage. (Ayaklanmalar, şehrin altyapısını parçalayarak, milyonlarca dolarlık hasara neden oldu.)
  13. The car accident mutilated the driver’s face, leaving him disfigured for life. (Trafik kazası, sürücünün yüzünü parçalayarak, onu ömür boyu çirkinleştirdi.)
  14. The hacker mutilated the company’s database by deleting important files. (Hacker, önemli dosyaları silerek şirketin veritabanını parçaladı.)
  15. The fire mutilated the historic building, destroying centuries-old architecture. (Yangın, tarihi binayı parçalayarak, yüzyıllar öncesine dayanan mimariyi yok etti.)
  16. The prisoner was mutilated by his fellow inmates for snitching to the guards. (Mahkum,

diğer hükümlüler tarafından gardiyanlara bilgi verdiği için parçalandı.)
17. The artist’s painting was mutilated by the museum staff who accidentally dropped it. (Sanatçının resmi, kazara düşüren müze personeli tarafından parçalandı.)

  1. The bully mutilated the victim’s reputation by spreading false rumors about them. (Zorba, kurbanın itibarını yalan söylentiler yayarak parçaladı.)
  2. The tornado mutilated the small town, leaving behind a trail of destruction. (Tornado, küçük kasabayı parçalayarak, arkasında bir yıkım izi bıraktı.)
  3. The war mutilated the bodies of soldiers on both sides, leaving families grieving for their loved ones. (Savaş, her iki tarafın askerlerinin bedenlerini parçalayarak, aileleri sevdiklerinin ardından yas tutarken bıraktı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.