Modern İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Modern İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Modern

Modern, çağdaş anlamına gelen bir kelimedir. Günümüzde kullanılan teknolojiler, fikirler ve sanat eserleri gibi şeyler genellikle modern olarak adlandırılır.

Örnek cümleler:

  1. My house has a modern design. (Evim modern bir tasarıma sahip.)
  2. The museum has a modern art exhibit. (Müze modern sanat sergisi barındırıyor.)
  3. She prefers modern dance over classical ballet. (Klasik bale yerine modern dansı tercih ediyor.)
  4. The company uses modern technology to improve efficiency. (Şirket, verimliliği artırmak için modern teknolojiler kullanıyor.)
  5. His music has a modern sound. (Müziği modern bir sese sahip.)
  6. The hotel has modern amenities, like free Wi-Fi. (Otel, ücretsiz Wi-Fi gibi modern olanaklara sahip.)
  7. They’re updating their website with a modern design. (Web sitelerini modern bir tasarımla güncelliyorlar.)
  8. The fashion show featured modern styles. (Moda gösterisi modern tarzları sergiledi.)
  9. The modern world relies heavily on technology. (Modern dünya teknolojiye ağırlık veriyor.)
  10. The architect designed a modern building that blends in with the city. (Mimar, modern bir binayı şehre uyumlu hale getirdi.)
  11. The art gallery showcases modern paintings. (Sanat galerisi modern resimler sergiliyor.)
  12. The university offers courses in modern literature. (Üniversite, modern edebiyat dersleri sunuyor.)
  13. The car has all the modern safety features. (Araba, tüm modern güvenlik özelliklerine sahip.)
  14. She loves modern architecture and often visits new buildings. (Modern mimariden hoşlanıyor ve sık sık yeni binaları ziyaret ediyor.)
  15. The kitchen has modern appliances, such as a dishwasher and microwave. (Mutfak, bulaşık makinesi ve mikrodalga gibi modern ev aletlerine sahip.)
  16. His fashion designs are modern and unique. (Moda tasarımları modern ve benzersiz.)
  17. The city’s skyline is dominated by modern skyscrapers. (Şehrin silueti modern gökdelenlerle kaplı.)
  18. The book club is reading a modern classic this month. (Kitap kulübü bu ay modern bir klasik okuyor.)
  19. The office has a modern atmosphere, with open workspaces and natural light. (Ofis, açık çalışma alanları ve doğal ışıkla modern bir atmosfere sahip.)
  20. The movie has a modern twist on a classic fairy tale. (Film, klasik bir peri masalına modern bir dokunuş getiriyor.)
  1. The fashion designer incorporates modern technology into her clothing designs. (Moda tasarımcısı, giyim tasarımlarına modern teknolojileri dahil ediyor.)
  2. The museum’s exhibit showcases modern advancements in science and technology. (Müzenin sergisi, bilim ve teknolojideki modern gelişmeleri sergiliyor.)
  3. The city’s transportation system has undergone a modernization process. (Şehrin ulaşım sistemi modernizasyon sürecinden geçti.)
  4. The restaurant has a modern take on traditional cuisine. (Restoran, geleneksel yemeklere modern bir yaklaşım sergiliyor.)
  5. The company’s marketing strategy includes a strong focus on modern digital platforms. (Şirketin pazarlama stratejisi modern dijital platformlara güçlü bir odaklanma içeriyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.