Model İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Model İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Model:

Türkçe anlamı: Bir şeyin planı, yapısı, tasarımı veya çalışma prensibine dayalı bir temsilidir. Aynı zamanda, gerçekliği taklit etmek veya açıklamak için kullanılan bir matematiksel veya fiziksel sistemdir.

1. The architect created a model of the building before construction began. (Mimar, inşaat başlamadan önce binanın bir modelini oluşturdu.)
2. The company created a new marketing model to attract more customers. (Şirket, daha fazla müşteri çekmek için yeni bir pazarlama modeli oluşturdu.)
3. The teacher showed the students a model of the solar system to explain the planets. (Öğretmen, gezegenleri açıklamak için öğrencilere bir güneş sistemi modeli gösterdi.)
4. The scientist used a computer model to simulate the effects of climate change. (Bilim insanı, iklim değişikliğinin etkilerini simüle etmek için bir bilgisayar modeli kullandı.)
5. The fashion designer created a model of the dress before sewing the actual garment. (Moda tasarımcısı, gerçek giysi dikmeden önce elbisenin bir modelini oluşturdu.)
6. The company developed a new financial model to predict future earnings. (Şirket, gelecekteki kazançları tahmin etmek için yeni bir finansal model geliştirdi.)
7. The engineer created a model of the bridge to test its strength. (Mühendis, köprünün dayanıklılığını test etmek için bir model oluşturdu.)
8. The artist used a model to pose for a painting. (Sanatçı, bir resim için poz vermek için bir model kullandı.)
9. The toy company created a model of the new toy before it went into production. (Oyuncak şirketi, üretime girmeden önce yeni oyuncakların bir modelini oluşturdu.)
10. The doctor used a computer model to simulate the effects of a new drug. (Doktor, yeni bir ilacın etkilerini simüle etmek için bir bilgisayar modeli kullandı.)
11. The city built a model of the proposed park to show residents what it would look like. (Şehir, parkın nasıl görüneceğini göstermek için önerilen parkın bir modelini inşa etti.)
12. The company used a new business model to increase profits. (Şirket, karı artırmak için yeni bir iş modeli kullandı.)
13. The scientist used a model of DNA to study how it replicates. (Bilim insanı, DNA’nın nasıl çoğaldığını incelemek için bir DNA modeli kullandı.)
14. The video game company created a model of the game world to test gameplay. (Video oyunu şirketi, oyun oynanışını test etmek için oyun dünyasının bir modelini oluşturdu.)
15. The engineer used a model of the airplane to test its aerodynamics. (Mühendis, uçağın aerodinamiklerini test etmek için bir u

çak model kullandı.)
16. The company developed a new pricing model to attract more customers. (Şirket, daha fazla müşteri çekmek için yeni bir fiyatlandırma modeli geliştirdi.)

17. The artist used a model to create a sculpture. (Sanatçı, bir heykel oluşturmak için bir model kullandı.)
18. The company created a model of the new product to show investors. (Şirket, yatırımcılara göstermek için yeni ürünün bir modelini oluşturdu.)
19. The doctor used a model of the human heart to explain a medical condition to a patient. (Doktor, bir hastalığı açıklamak için bir hastanın kalbinin bir modelini kullandı.)
20. The city created a model of the traffic flow to improve transportation planning. (Şehir, ulaşım planlamasını iyileştirmek için trafik akışının bir modelini oluşturdu.)

Note: Model kelimesi çoğunlukla “model” olarak kullanılsa da, bazı durumlarda “modelleme” anlamında “modeling” olarak da kullanılabilir.