Mix İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mix İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mix İle İlgili Cümleler

Mix, karıştırmak veya birleştirmek anlamına gelir. Aşağıda, mix kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler bulabilirsiniz.

  1. I love to mix different spices when I cook. (Yemek yaparken farklı baharatları karıştırmayı severim.)
  2. The DJ is going to mix some old and new songs tonight. (DJ bu gece eski ve yeni şarkıları birleştirecek.)
  3. We need to mix the paint thoroughly before we start painting. (Boyamaya başlamadan önce boyayı tamamen karıştırmamız gerekiyor.)
  4. The recipe calls for us to mix the flour and sugar together. (Tarifte, unu ve şekeri birleştirmemiz isteniyor.)
  5. The teacher likes to mix up the seating chart every week. (Öğretmen her hafta oturma planını değiştirmeyi sever.)
  6. The bartender is going to mix us some cocktails. (Barmaid bize bazı kokteyller hazırlayacak.)
  7. Can you mix the blue and yellow paint to make green? (Mavi ve sarı boyayı karıştırarak yeşil yapabilir misin?)
  8. The company wants to mix traditional and modern marketing techniques. (Şirket geleneksel ve modern pazarlama tekniklerini birleştirmek istiyor.)
  9. She always mixes up her twins’ names. (O, ikizlerin adlarını karıştırır.)
  10. I like to mix different genres of books when I read. (Okurken farklı türlerde kitapları karıştırmayı severim.)
  11. The bartender accidentally mixed up our orders. (Barmaid yanlışlıkla siparişlerimizi karıştırdı.)
  12. Let’s mix the brownie batter until it’s smooth. (Kahverengi hamur karışımını pürüzsüz olana kadar karıştıralım.)
  13. The artist likes to mix different colors to create unique paintings. (Sanatçı, benzersiz resimler yaratmak için farklı renkleri karıştırmayı sever.)
  14. I need to mix up my workout routine to challenge myself. (Kendimi zorlamak için antrenman rutinimi değiştirmem gerekiyor.)
  15. The band is going to mix some of their classic songs with new ones. (Grup, klasik şarkılarını yeni şarkılarla birleştirecek.)
  16. The chef mixed together some unusual ingredients to create a unique dish. (Şef, farklı malzemeleri karıştırarak benzersiz bir yemek yaratmış.)
  17. I accidentally mixed up my phone charger with my friend’s. (Telefon şarj cihazımı yanlışlıkla arkadaşımınkiyle karıştırdım.)
  18. She likes to mix up her wardrobe by adding bold accessories. (O, cesur aksesuarlar ekleyerek gardırobunu karıştırmayı sever.)
  19. The engineer is trying to mix different materials to create a stronger alloy. (Mühendis, daha güçlü bir alaşım olu
  1. The company decided to mix things up and restructure the departments. (Şirket, işleri karıştırmaya ve bölümleri yeniden yapılandırmaya karar verdi.)

(Hint: İngilizce örnek cümleleri mavi ve kalın HTML etiketi ile yazabilirsiniz.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.