Mislay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mislay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mislay (fiil) – kaybetmek, kaybolmak

  1. I mislaid my keys and now I can’t find them. (Anahtarlarımı kaybettim ve şimdi bulamıyorum.)
  2. She mislaid her phone at the party last night. (Dün gece partide telefonunu kaybetti.)
  3. The company has mislaid some important documents. (Şirket bazı önemli belgeleri kaybetti.)
  4. He realized he had mislaid his passport just before his flight. (Uçuşundan hemen önce pasaportunu kaybettiğini fark etti.)
  5. She mislaid her wedding ring and was devastated. (Düğün yüzüğünü kaybetti ve yıkıldı.)
  6. I mislaid my glasses and couldn’t read the menu. (Gözlüklerimi kaybettim ve menüyü okuyamadım.)
  7. They mislaid their luggage at the airport. (Havaalanında bavullarını kaybettiler.)
  8. The teacher mislaid the test papers and had to give the exam again. (Öğretmen sınav kağıtlarını kaybetti ve sınavı tekrar vermek zorunda kaldı.)
  9. He mislaid his wallet on the bus and had to cancel his credit cards. (Otobüste cüzdanını kaybetti ve kredi kartlarını iptal etmek zorunda kaldı.)
  10. The museum mislaid a valuable artifact. (Müze değerli bir eseri kaybetti.)
  11. She mislaid her favorite book and was upset for days. (En sevdiği kitabını kaybetti ve günlerce üzgün oldu.)
  12. He mislaid his ticket to the concert and had to buy a new one. (Konsere bileti kaybetti ve yeni bir bilet almak zorunda kaldı.)
  13. They mislaid their way in the woods and got lost. (Ormanda yolunu kaybettiler ve kayboldular.)
  14. The hotel mislaid their reservation and had to find them a new room. (Otel rezervasyonlarını kaybetti ve yeni bir oda bulmak zorunda kaldı.)
  15. She mislaid her car keys and had to call a locksmith. (Araba anahtarını kaybetti ve bir çilingir çağırmak zorunda kaldı.)
  16. He mislaid his favorite pen and couldn’t find it anywhere. (En sevdiği kalemi kaybetti ve hiçbir yerde bulamadı.)
  17. They mislaid their passports and couldn’t leave the country. (Pasaportlarını kaybettiler ve ülkeden ayrılamadılar.)
  18. The restaurant mislaid their reservation and had to offer a free meal. (Restoran rezervasyonlarını kaybetti ve ücretsiz bir yemek teklif etmek zorunda kaldı.)
  19. She mislaid her important meeting notes and had to redo them. (Önemli toplantı notlarını kaybetti ve yeniden yapmak zorunda kaldı.)
  20. He mislaid his hiking boots and had to buy new ones. (Yürüyüş botlarını kaybetti ve yeni bir çift

satın almak zorunda kaldı.)

Bu yazdığımız cümlelerde “mislay” fiili, kişilerin veya nesnelerin kaybolması veya kaybedilmesi durumlarında kullanılmıştır. Örnek cümlelerde “mislay” kelimesi farklı durumlarda kullanılmış ve çeşitli öznelerle birlikte kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.