Minority İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Minority İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Minority kelimesinin Türkçe anlamı:

Minority kelimesi Türkçe’de “azınlık” anlamına gelir. Bir topluluk içinde sayıca az olan veya güçsüz olan gruplar için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. In this country, the Muslim community is a minority. (Bu ülkede, Müslüman topluluk azınlıktadır.)
2. She is the only woman in the board of directors, making her a minority in the group. (Yönetim kurulunda tek kadın olan o, grubun azınlığıdır.)
3. The company has a diversity policy to support hiring of minorities. (Şirket, azınlıkların işe alınmasını desteklemek için çeşitlilik politikası benimsemiştir.)
4. The rights of minorities should be protected in any democratic society. (Her demokratik toplumda azınlıkların hakları korunmalıdır.)
5. Discrimination against minorities is a violation of human rights. (Azınlıklara karşı ayrımcılık, insan haklarının ihlalidir.)
6. The government has taken steps to ensure the representation of minorities in politics. (Hükümet, azınlıkların siyasette temsilini sağlamak için adımlar atmıştır.)
7. The minority group protested against the new law that they believe will discriminate them. (Azınlık grup, kendilerine ayrımcılık yapacağına inandıkları yeni yasaya karşı protesto düzenledi.)
8. The school has a program to support the education of minority students. (Okul, azınlık öğrencilerin eğitimini desteklemek için bir program uygular.)
9. The minority language is also taught in some schools to preserve the culture. (Azınlık dilinin kültürünü korumak için bazı okullarda da öğretilir.)
10. The company’s diversity training program focuses on raising awareness about the challenges faced by minorities. (Şirketin çeşitlilik eğitim programı, azınlıkların karşılaştığı zorluklar hakkında farkındalık yaratmaya odaklanmıştır.)
11. The discrimination against minorities has been an issue in this country for a long time. (Azınlıklara karşı ayrımcılık, bu ülkede uzun süredir bir sorundur.)
12. The government has set up a commission to investigate the issues faced by minorities. (Hükümet, azınlıkların karşılaştığı sorunları araştırmak için bir komisyon kurdu.)
13. The organization provides legal assistance to minorities who face discrimination. (Örgüt, ayrımcılıkla karşılaşan azınlıklara hukuki yardım sağlar.)
14. The minority community has a strong cultural identity that they want to preserve. (Azınlık topluluğunun korumak istediği güçlü bir kültürel kimliği vardır.)
15. The company’s hiring practices are designed to ensure equal opportunities for minorities. (Şirketin işe al

ım uygulamaları, azınlıklar için eşit fırsatları sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.)
16. The political party promised to protect the rights of minorities if elected. (Siyasi parti, seçilirse azınlıkların haklarını koruyacağına söz verdi.)

17. The government should allocate resources to improve the living conditions of minority communities. (Hükümet, azınlık toplulukların yaşam koşullarını iyileştirmek için kaynak ayırmalıdır.)
18. The minority students face additional challenges due to language barriers. (Azınlık öğrenciler, dil engelleri nedeniyle ek zorluklarla karşı karşıya kalırlar.)
19. The media has an important role to play in raising awareness about the issues faced by minorities. (Medya, azınlıkların karşılaştığı sorunlar hakkında farkındalık yaratmada önemli bir rol oynamalıdır.)
20. The protection of the rights of minorities is a fundamental principle of democracy. (Azınlıkların haklarının korunması, demokrasinin temel prensibidir.)