Mine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Meaning of “Mine” in Turkish:

“Mine” kelimesi Türkçede genellikle porselen, cam veya metal gibi materyallerin üzerine ince bir tabaka halinde sürülen renkli boya veya vernik anlamında kullanılır. Ayrıca, bir şeyin kişisel mülkiyeti, maden çıkarma yeri veya bir patlamayla oluşan çukur da anlamlarına gelir.

Examples:

  1. My aunt gifted me a beautiful porcelain vase with delicate mine decorations. (Teyzem bana zarif mine süslemeleri olan güzel bir porselen vazo hediye etti.)
  2. These earrings are made of silver with blue mine enamel. (Bu küpeler, mavi mine emaye ile kaplanmış gümüşten yapılmıştır.)
  3. I love the colorful mine designs on traditional Turkish ceramics. (Geleneksel Türk seramiklerindeki renkli mine tasarımlarını seviyorum.)
  4. He owns a mine in the mountains where he extracts gold and silver. (Dağlarda altın ve gümüş çıkardığı bir madeni var.)
  5. The coal mine has been closed due to safety concerns. (Güvenlik endişeleri nedeniyle kömür madeni kapatıldı.)
  6. The workers were digging a mine for copper ore. (İşçiler bakır cevheri için bir maden kazıyorlardı.)
  7. He lost his gold watch in the minefield. (Altın saatini mayın tarlasında kaybetti.)
  8. The soldiers carefully walked through the minefield. (Askerler dikkatlice mayın tarlasından geçti.)
  9. She is an expert in designing and creating mine artworks. (O, mine sanat eserleri tasarlamada ve oluşturmada uzmandır.)
  10. The necklace has a delicate mine pendant. (Kolye, zarif bir mine kolye ucu taşıyor.)
  11. The old lady collected porcelain figurines with mine accents. (Yaşlı kadın, mine aksanlı porselen figürler topladı.)
  12. He owns

    a large plot of land that contains a gold mine. (O, bir altın madeni içeren büyük bir araziye sahip.)

  13. The artist painted a beautiful landscape on a metal plate with mine colors. (Sanatçı, mine renkleriyle metal bir plaka üzerine güzel bir manzara resmetti.)
  14. The old church has beautiful stained-glass windows with intricate mine designs. (Eski kilise, karmaşık mine tasarımları olan güzel vitray pencerelere sahip.)
  15. He lost his wallet in the coal mine. (Cüzdanını kömür madeninde kaybetti.)
  16. The company is planning to open a new iron mine in the northern region. (Şirket, kuzey bölgesinde yeni bir demir madeni açmayı planlıyor.)
  17. She works in a gold mine as a geologist. (Jeolog olarak bir altın madeninde çalışıyor.)
  18. The explosion caused a large mine in the ground. (Patlama yerde büyük bir çukur oluşmasına neden oldu.)
  19. He carefully applied the mine paint on the ceramic vase. (Seramik vazoya dikkatlice mine boya uyguladı.)
  20. The museum has a beautiful collection of ancient Greek vases with mine decorations. (Müze, mine süslemeleri olan güzel antik Yunan vazolarının bir koleksiyonuna sahip.)
  21. The workers went on strike to protest against the unsafe conditions in the coal mine. (İşçiler, kömür madeni‘ndeki güvensiz koşullara karşı protesto etmek için greve gitti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.