Might İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Might İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Might” İle İlgili Cümleler

“Might” kelimesi İngilizce dilinde “belki, muhtemelen” anlamlarında kullanılan bir fiildir.

1. She might come to the party later. (O, partiye sonra belki gelebilir.)
2. I might go for a walk this afternoon. (Bu öğleden sonra yürüyüşe çıkabilirim.)
3. We might have pizza for dinner tonight. (Bu akşam yemeği için belki pizza yiyebiliriz.)
4. I might not be able to attend the meeting tomorrow. (Yarınki toplantıya katılamayabilirim.)
5. He might be running late. (Geç kalıyor olabilir.)
6. I might need your help with this project. (Bu proje için yardımına ihtiyacım olabilir.)
7. It might rain tomorrow. (Yarın yağmur yağabilir.)
8. She might have forgotten about the appointment. (Randevuyu unutmuş olabilir.)
9. We might as well leave now. (Şimdi ayrılabiliriz.)
10. He might have left his keys at the office. (Anahtarlarını ofiste bırakmış olabilir.)
11. I might try that new restaurant tonight. (Bu akşam o yeni restoranı deneyebilirim.)
12. They might not be able to make it to the party. (Partiye gelemezler olabilirler.)
13. The package might arrive tomorrow. (Paket yarın gelebilir.)
14. She might have a headache. (Baş ağrısı olabilir.)
15. I might need to reschedule our meeting. (Toplantımızı yeniden planlamam gerekebilir.)
16. He might have misunderstood what you said. (Söylediğini yanlış anlamış olabilir.)
17. The movie might start late. (Film geç başlayabilir.)
18. She might have already left. (O, zaten gitmiş olabilir.)
19. We might have to cancel the trip. (Gezimizi iptal etmek zorunda kalabiliriz.)
20. He might be the best candidate for the job. (İş için en iyi aday o olabilir.)

21. I might buy a new car next year. (Gelecek yıl yeni bir araba satın alabilirim.)
22. They might have to delay the project deadline. (Proje bitiş tarihini ertelemek zorunda kalabilirler.)
23. She might have a surprise for us. (Bize sürprizi olabilir.)
24. I might need to take a day off next week. (Gelecek hafta bir gün izin alabilirim.)
25. He might have forgotten his phone at home. (Telefonunu evde unutmuş olabilir.)
26. The concert might be sold out. (Konserin biletleri tükenmiş olabilir.)
27. She might have some free time this weekend. (Bu hafta sonu biraz boş zamanı olabilir.)
28. I might have left my wallet at the restaurant. (Cüzdanımı restoranda bırakmış olabilirim.)
29. They might have changed the meeting location. (Toplantı yerini değiştirmiş olabilirler.)
30. He might have to work overtime tonight. (Bu gece fazla mesai yapmak zorunda kalabilir.)