Mewl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mewl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mewl

Mewl, Türkçede “miyavlama” veya “miyavlamak” anlamına gelen bir fiildir.

1. My cat loves to mewl at night. (Kedim gece miyavlamayı sever.)
2. The little kitten mewled for its mother. (Küçük yavru anne kedisine miyavladı.)
3. She could hear the mewling of the cats outside. (Dışarıdaki kedilerin miyavlamasını duyabiliyordu.)
4. The sound of mewling filled the animal shelter. (Miyavlama sesleri hayvan barınağını doldurdu.)
5. The kitten continued to mewl until it was fed. (Yavru kedi beslenene kadar miyavlamaya devam etti.)
6. The sound of mewling woke her up from her sleep. (Miyavlama sesleri onu uykusundan uyandırdı.)
7. He tried to imitate the mewling sound of the cat. (Kedinin miyavlama sesini taklit etmeye çalıştı.)
8. The mewling of the cats was a soothing sound to her. (Kedilerin miyavlaması ona rahatlatıcı bir ses gibi geliyordu.)
9. The kitten’s mewling was so loud it could be heard from the street. (Yavru kedinin miyavlama sesi o kadar yüksekti ki sokağın ötesinden bile duyulabiliyordu.)
10. The mewling of the cat caught her attention. (Kedinin miyavlama sesi dikkatini çekti.)
11. She could tell from the mewling that the cat was in pain. (Miyavlamadan kedinin acı çektiğini anlayabiliyordu.)
12. The mewling of the kittens was music to his ears. (Yavru kedilerin miyavlaması onun kulağına müzik gibi geliyordu.)
13. The cat mewled when it saw its favorite toy. (Kedi en sevdiği oyuncak gördüğünde miyavladı.)
14. The mewling of the cat was a constant sound in the house. (Kedinin miyavlaması evde sürekli bir ses olarak duyuluyordu.)
15. She tried to comfort the mewling kitten. (Miyavlayan yavru kediye teselli vermeye çalıştı.)
16. The mewling of the cat was a warning to stay away. (Kedinin miyavlaması uzak durulması gerektiğini belirtiyordu.)
17. The mewling of the cats was a familiar sound to her. (Kedilerin miyavlaması ona tanıdık bir sesti.)
18. The kitten’s mewling was a signal that it wanted to play. (Yavru kedinin miyavlaması oynamak istediğini belirtiyordu.)
19. The mewling of the cat was a reminder to feed it. (Kedinin miyavlaması onu beslemeyi hatırlatıyordu.)
20. The mewling of the cats was a symphony of sound. (

Kedilerin miyavlaması bir ses şöleniydi.)

Note: The Turkish translations of the sentences are provided in parentheses.

Note: Bu cümlelerde HTML etiketlerinin kullanımı mümkün değildir.