Means İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
MEANS KELİMESİNİN ANLAMI:
Means kelimesi, bir amaç veya hedefe ulaşmak için kullanılan araç veya yöntem anlamına gelmektedir.
ÖRNEK CÜMLELER:
1. She used various means to achieve her goals. (Hedeflerine ulaşmak için çeşitli yöntemler kullandı.)
2. Education is one of the most effective means to eradicate poverty. (Eğitim, yoksulluğu yok etmek için en etkili araçlardan biridir.)
3. Technology has revolutionized the means of communication. (Teknoloji, iletişim araçlarını devrimleştirdi.)
4. The company is exploring new means to expand its market. (Şirket, pazarını genişletmek için yeni yöntemler araştırıyor.)
5. The police used force as a means to disperse the protesters. (Polis, protestocuları dağıtmak için güç kullandı.)
6. Saving money is one of the best means to achieve financial stability. (Para biriktirmek, finansal istikrar elde etmek için en iyi yöntemlerden biridir.)
7. Social media is a means of connecting people from different parts of the world. (Sosyal medya, dünyanın farklı bölgelerinden insanları bir araya getiren bir araçtır.)
8. The government is using diplomatic means to resolve the conflict. (Hükümet, çatışmayı çözmek için diplomatik araçlar kullanıyor.)
9. Reading books is a means of expanding one’s knowledge. (Kitap okumak, bilgiyi genişletmek için bir yöntemdir.)
10. The use of renewable energy is a means of reducing carbon emissions. (Yenilenebilir enerjinin kullanımı, karbon emisyonlarını azaltmanın bir yolu olarak görülmektedir.)
11. A budget is a means of managing one’s finances effectively. (Bir bütçe, finanslarını etkili bir şekilde yönetmenin bir yoludur.)
12. The company is exploring means to reduce its production costs. (Şirket, üretim maliyetlerini düşürmek için yöntemler araştırıyor.)
13. Public transportation is a means of reducing traffic congestion. (Toplu taşıma, trafik sıkışıklığını azaltmanın bir yolu olarak görülmektedir.)
14. The use of artificial intelligence is a means of improving efficiency in the workplace. (Yapay zeka kullanımı, iş yerinde verimliliği arttırmak için bir araçtır.)
15. Negotiation is a means of resolving conflicts without violence. (Müzakere, şiddetsiz bir şekilde çatışmaların çözülmesinin bir yoludur.)
16. Music can be a means of expressing emotions. (Müzik, duyguları ifade etmenin bir yolu olabilir.)
17. The company is using marketing means to promote its products. (Şirket, ürünlerini tanıtmak için pazarlama yöntemleri kullanıyor.)
18. Exercise is a means
of staying healthy and fit. (Egzersiz, sağlıklı ve formda kalmak için bir araçtır.)
19. The use of pesticides is not always the most effective means of controlling pests. (Böceklerin kontrol altına alınması için ilaç kullanmak her zaman en etkili yöntem değildir.)
- The company is exploring means to improve customer satisfaction. (Şirket, müşteri memnuniyetini artırmak için yöntemler araştırıyor.)
Türkçe karşılıklar:
- çeşitli yöntemler
- yoksulluğu yok etmek için en etkili araçlardan biri
- iletişim araçlarını devrimleştirdi
- pazarını genişletmek için yeni yöntemler
- protestocuları dağıtmak için güç
- finansal istikrar elde etmek için en iyi yöntemlerden biri
- dünyanın farklı bölgelerinden insanları bir araya getiren bir araç
- çatışmayı çözmek için diplomatik araçlar
- bilgiyi genişletmek için bir yöntem
- karbon emisyonlarını azaltmanın bir yolu olarak görülmektedir
- finanslarını etkili bir şekilde yönetmenin bir yoludur
- üretim maliyetlerini düşürmek için yöntemler
- trafik sıkışıklığını azaltmanın bir yolu olarak görülmektedir
- iş yerinde verimliliği arttırmak için bir araçtır
- şiddetsiz bir şekilde çatışmaların çözülmesinin bir yoludur
- duyguları ifade etmenin bir yolu olabilir
- ürünlerini tanıtmak için pazarlama yöntemleri
- sağlıklı ve formda kalmak için bir araçtır
- böceklerin kontrol altına alınması için ilaç kullanmak her zaman en etkili yöntem değildir
- müşteri memnuniyetini artırmak için yöntemler
Hemen Yorum Yaz