Meaning İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Meaning İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Meaning

Meaning, bir kelimenin veya ifadenin taşıdığı anlam veya anlamı ifade eden bir kelime veya ifadedir.

Örnek cümleler:

1. The meaning of life is different for everyone. (Hayatın anlamı herkes için farklıdır.)
2. She couldn’t understand the meaning of his words. (Onun sözlerinin anlamını anlayamadı.)
3. The meaning behind her actions was unclear. (Onun eylemlerinin ardındaki anlam belirsizdi.)
4. The dictionary provides the meanings of words. (Sözlük, kelimelerin anlamlarını verir.)
5. The song has a deep and meaningful message. (Şarkının derin ve anlamlı bir mesajı var.)
6. He searched for the meaning of the symbol on the map. (Haritadaki sembolün anlamını aradı.)
7. The meaning of the ancient text was lost over time. (Eski metnin anlamı zamanla kayboldu.)
8. She found meaning in helping others. (Başkalarına yardım etmekle anlam buldu.)
9. The meaning of the painting was open to interpretation. (Tablonun anlamı yorumlamaya açıktı.)
10. The poem conveys a powerful and meaningful message. (Şiir güçlü ve anlamlı bir mesaj iletiyor.)
11. The meaning of the word can change depending on the context. (Kelimenin anlamı bağlama bağlı olarak değişebilir.)
12. He struggled to find meaning in his work. (İşinde anlam bulmak için mücadele etti.)
13. The meaning of the phrase was lost in translation. (Cümledeki anlam çeviride kayboldu.)
14. The meaning of the gesture was clear to everyone. (Gestin anlamı herkes için açıktı.)
15. She was searching for the meaning of her dreams. (Rüyalarının anlamını arıyordu.)
16. The meaning of the code was beyond his comprehension. (Kodun anlamı, anlama yeteneğinin ötesindeydi.)
17. The meaning of the book was profound and thought-provoking. (Kitabın anlamı derin ve düşündürücüydü.)
18. The meaning of the sign was easy to understand. (Levhanın anlamı anlamak kolaydı.)
19. He found meaning in his travels and experiences. (Seyahatlerinde ve deneyimlerinde anlam buldu.)
20. The meaning of the experiment was clear from the results. (Deneyin anlamı sonuçlardan açıktı.)

More Examples

21. The meaning of the gesture varied from culture to culture. (Gestin anlamı kültürden kültüre değişiyordu.)
22. She tried to find meaning in the loss of her loved one. (Sevdiğinin kaybında anlam aramaya çalıştı.)
23. The meaning of the word evolved over time. (Kelimenin anlamı zamanla değişti.)
24. The meaning of the song lyrics was profound and moving. (Şarkı sözlerinin anlamı derin ve duygusal.)
25. The meaning of the painting was debated among art critics. (Tablonun anlamı sanat eleştirmenleri arasında tartışıldı.)
26. He was struggling to find meaning in his existence. (Varoluşunda anlam bulmaya çalışıyordu.)
27. The meaning of the ancient symbol was shrouded in mystery. (Eski sembolün anlamı gizemle kaplıydı.)
28. She found meaning in the beauty of nature. (Doğanın güzelliğinde anlam buldu.)
29. The meaning of the metaphor was not immediately apparent. (Metaforun anlamı hemen anlaşılmadı.)
30. He pondered the meaning of the universe and his place in it. (Evrenin anlamını ve kendi yerini düşündü.)

Bu örnek cümlelerde “meaning” kelimesi, kelimenin kendisi veya başka bir şeyin taşıdığı anlamı ifade etmek için kullanılmıştır. Özellikle farklı kültürler arasında, zaman içinde veya farklı yorumlara açık durumlarda, anlam açıkça belirgin olmayabilir veya tartışmalı olabilir.