Mean For İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Mean kelimesinin Türkçe anlamı ve açıklaması:
Mean kelimesi, “anlamına gelmek”, “ortalama”, “kastetmek”, “maksat”, “çirkin” anlamlarına gelir.
Örnek cümleler:
- I mean, I don’t understand what you’re trying to say. (Yani, ne demek istediğini anlamıyorum.)
- The mean temperature in August was 30 degrees Celsius. (Ağustos ayındaki ortalama sıcaklık 30 derece Celsius’tu.)
- What do you mean by that? (Onu neyle kastettin?)
- The mean of the dataset is 10. (Veri setinin ortalaması 10’dur.)
- She can be really mean sometimes. (Bazen gerçekten çirkin olabilir.)
- By “apple”, I mean the fruit, not the technology company. (“Elma” dediğimde, teknoloji şirketi değil, meyve anlamında kullanıyorum.)
- The mean income in this area is below the poverty line. (Bu bölgedeki ortalama gelir yoksulluk sınırının altında.)
- Don’t be mean to your little sister. (Küçük kız kardeşine çirkin davranma.)
- I mean, who doesn’t like pizza? (Yani, kim pizzayı sevmez ki?)
- The mean deviation from the average is 5. (Ortalamadan olan ortalama sapma 5’tir.)
- It’s not meant to be taken seriously. (Ciddiye alınmak için tasarlanmamış.)
- He can be so mean to his coworkers. (İş arkadaşlarına karşı çok çirkin davranabilir.)
- What do you mean by “ASAP”? (“En kısa sürede” ne anlama geliyor?)
- The mean age of the students in the class is 25. (Sınıftaki öğrencilerin ortalama yaşı 25’tir.)
- Don’t be so mean with the toppings, put more cheese on my pizza! (Malzemeler konusunda çok cimri olma, pizzamın üzerine daha
çok peynir koy!)
- What do you mean by “non-refundable”? (“İade edilemez” ne demek?)
- The mean distance between the two cities is 200 kilometers. (İki şehir arasındaki ortalama mesafe 200 kilometredir.)
- It was meant to be a surprise, but she found out about the party anyway. (Sürpriz olması amaçlanmıştı, ama yine de parti hakkında bilgi sahibi oldu.)
- He’s not really mean, he just has a dry sense of humor. (Aslında o kadar çirkin değil, sadece mizah anlayışı kuru.)
- The mean score on the test was 75%. (Sınavdaki ortalama puan %75’ti.)
- She means well, but sometimes her good intentions can backfire. (İyi niyetli, ama bazen iyi niyeti ters tepiyor.)
- The mean height of the basketball team is 6’5″. (Basketbol takımının ortalama boyu 6’5″tir.)
- He’s not meant for a desk job, he needs to be outdoors. (Masa başı işler için uygun değil, açık havada olması gerekiyor.)
Hemen Yorum Yaz