Mazurka İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Mazurka Nedir?
Mazurka, Polonya kökenli bir halk dansıdır. Polonya’nın yanı sıra Rusya, Ukrayna, Belarus ve Fransa’da da popülerdir. 3/4 veya 3/8 zamanlı müziklerle çalınır ve çiftler halinde dans edilir.
Örnek Cümleler:
- I learned how to dance the mazurka at my cousin’s wedding. (Ben kuzenimin düğününde mazurka dansı öğrendim.)
- The ballroom was filled with couples dancing the mazurka. (Salon, mazurka dansı yapan çiftlerle doluydu.)
- The mazurka is a lively dance that requires quick footwork. (Mazurka, hızlı ayak işleri gerektiren canlı bir danstır.)
- My grandmother used to play the mazurka on the piano when I was a child. (Ben çocukken, büyükannem piyanoda mazurka çalardı.)
- The band played a beautiful mazurka at the end of the night. (Grup, gece sonunda güzel bir mazurka çaldı.)
- The mazurka is a traditional dance in many countries. (Mazurka, birçok ülkede geleneksel bir danstır.)
- I love the upbeat tempo of the mazurka. (Mazurka’nın neşeli ritmi seviyorum.)
- The dancers twirled around the dance floor, performing the mazurka with grace. (Dansçılar, zarifçe mazurka yaparak dans pistinde döndüler.)
- My dance partner and I practiced the mazurka for weeks before the competition. (Dans partnerim ve ben yarışmadan önce haftalar boyunca mazurka çalıştık.)
- The mazurka is often played at weddings and other festive occasions. (Mazurka genellikle düğünler ve diğer kutlama günlerinde çalınır.)
- I always enjoy watching the dancers perform the mazurka at the cultural festival. (Kültürel festivalde dansçıların mazurka yapmasını izlemekten her zaman keyif alırım.)
- The mazurka is a great way to get exercise while having fun. (Mazurka, eğlenirken egzersiz yapmanın harika bir yoludur.)
- The mazurka originated in Poland in the 16th century. (Mazurka, 16. yüzyılda Polonya’da ortaya çıktı.)
- The dancers moved in perfect synchronization as they performed the mazurka. (Dansçılar, mükemmel senkronizasyonla mazurka yaparken hareket ettiler.)
- My grandmother taught me the steps to the mazurka when I was a young girl. (Büyükannem, ben küçükken bana mazurka adımlarını öğretti.)
- The mazurka is characterized by its lively tempo and complex footwork. (Mazurka, canlı ritmi ve karmaşık ayak işleri
ile tanımlanır.)
17. The dance troupe’s performance of the mazurka was a crowd-pleaser. (Dans topluluğunun mazurka performansı, kalabalığı memnun etti.)
- The mazurka is often danced in traditional costumes. (Mazurka, genellikle geleneksel kıyafetlerle dans edilir.)
- The music for the mazurka is typically played by a live band. (Mazurka müziği genellikle canlı bir grup tarafından çalınır.)
- I was impressed by the couple’s skill as they danced the mazurka flawlessly. (Dansları sırasında hatasız mazurka yapan çiftin becerisinden etkilendim.)
Hemen Yorum Yaz