Maxim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Maxim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Maxim” Nedir?

“Maxim”, en yüksek düzeye veya en yüksek seviyeye ulaşmakla ilgili bir kelime olarak kullanılır.

İşte bazı örnek cümleler:

1. The maxim of the company is to always put the customer first. (Şirketin ilkesi her zaman müşteriyi önce koymaktır.)
2. We need to strive for maxim efficiency to meet our production targets. (Üretim hedeflerimize ulaşmak için en yüksek verimlilik için çaba harcamalıyız.)
3. The maxim of the Olympic Games is to promote world peace and unity through sports. (Olimpiyat Oyunlarının ilkesi, spor aracılığıyla dünya barışını ve birliğini teşvik etmektir.)
4. Our aim is to achieve maxim profits this quarter. (Bu çeyrekte en yüksek karı elde etmek hedefimizdir.)
5. The maxim “actions speak louder than words” means that what you do is more important than what you say. (Eylemlerin sözlere göre daha önemli olduğunu belirten “eylemler sözlerden daha yüksek sesle konuşur” ilkesi.)
6. The maxim “time is money” implies that wasting time is wasting potential earnings. (“Zaman para demektir” ilkesi, zamanı boşa harcamanın potansiyel kazançları boşa harcamak anlamına geldiğini ima eder.)
7. To be successful in business, one must follow the maxim of “the customer is always right.” (İş hayatında başarılı olmak için “müşteri her zaman haklıdır” ilkesine uymak gerekir.)
8. Our team is working towards the maxim of “quality over quantity” to ensure that our products meet the highest standards. (Ürünlerimizin en yüksek standartları karşıladığından emin olmak için “kalite, miktarın üzerindedir” ilkesine uygun olarak çalışıyoruz.)
9. The maxim “never give up” is a powerful message to keep pushing forward, even when faced with challenges. (“Asla pes etme” ilkesi, zorluklarla karşılaştığımızda bile ileriye doğru itmek için güçlü bir mesajdır.)
10. We need to adopt the maxim of “continuous improvement” to stay ahead of our competitors in the market. (Pazardaki rakiplerimizin önünde kalmak için “sürekli gelişim” ilkesini benimsememiz gerekiyor.)
11. The maxim “a penny saved is a penny earned” emphasizes the importance of saving money and being frugal. (“Bir kuruş tasarruf, bir kuruş kazanmaktır” ilkesi, para biriktirmenin ve tutumlu olmanın önemini vurgular.)
12. To be a successful athlete, one must follow the maxim of “no pain, no gain.” (Başarılı bir sporcu olmak için, “acı yoksa kazanç da yoktur” ilkesine uymak gerekir.)
    13

13. The maxim “honesty is the best policy” suggests that telling the truth is always the right thing to do. (“Dürüstlük en iyi politikadır” ilkesi, doğruyu söylemenin her zaman doğru olan şey olduğunu önerir.)
14. Our company values the maxim of “work-life balance” to ensure that our employees have a healthy and fulfilling personal and professional life. (Çalışanlarımızın sağlıklı ve tatmin edici bir kişisel ve profesyonel yaşama sahip olmalarını sağlamak için “iş-yaşam dengesi” ilkesini değerlendiriyoruz.)
15. The maxim “live and let live” encourages us to respect others’ choices and live our lives without interfering with others. (“Yaşa ve yaşat” ilkesi, başkalarının seçimlerine saygı duymamızı ve hayatımızı diğerlerine müdahale etmeden yaşamamızı teşvik eder.)
16. Our team follows the maxim of “teamwork makes the dream work” to achieve our common goals. (Ortak hedeflerimize ulaşmak için “takım çalışması hayalleri gerçekleştirir” ilkesine uyuyoruz.)
17. The maxim “practice makes perfect” implies that through practice and repetition, one can improve and master a skill. (“Alıştırma ustalık getirir” ilkesi, pratik yaparak ve tekrarlayarak bir beceriyi geliştirip ustalaşabileceğimizi ima eder.)
18. The maxim “better late than never” suggests that it is better to do something late than to never do it at all. (“Geç olsun, güç olmasın” ilkesi, bir şeyi hiç yapmamaktansa geç de olsa yapmanın daha iyi olduğunu önerir.)
19. To be successful in investing, one must follow the maxim of “buy low, sell high.” (Yatırımda başarılı olmak için, “düşük al, yüksek sat” ilkesine uymak gerekir.)
20. The maxim “learn from your mistakes” encourages us to reflect on our failures and use them as learning opportunities. (“Hatalarından öğren” ilkesi, başarısızlıklarımız üzerinde düşünmemizi ve bunları öğrenme fırsatları olarak kullanmamızı teşvik eder.)