Mat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mat İle İlgili İngilizce Cümleler

Mat kelimesi, Türkçe’de zemin döşemesinde kullanılan kaplama malzemesini ifade eder. İngilizce’de ise “mat” kelimesi farklı anlamlarda kullanılabilir. Bazı kullanımları şunlardır:

1. Kilim

– My grandmother’s house is full of colorful mats. (Benim büyükannemin evi renkli kilimlerle doludur.)

2. Cılız

– He’s been sick for a week and looks a bit mat. (Bir haftadır hasta ve biraz cılız görünüyor.)

3. Matematik

– I need to study for my math exam, I’m not good at mat. (Matematik sınavım için çalışmam gerekiyor, matematiğde iyi değilim.)

4. Matara

– I always carry a mat with me when I go hiking. (Yürüyüşe çıktığımda her zaman bir matara taşırım.)

5. Materyal

– We need to order more mat for the flooring. (Zemin kaplaması için daha fazla malzeme sipariş etmemiz gerekiyor.)

6. İnsan

– He’s a tough mat, he can handle anything. (O, zorlu bir adamdır, her şeyin üstesinden gelebilir.)

7. Karşılaştırma

– The new product doesn’t match up to the old one, it’s quite mat. (Yeni ürün eski ürünle eşleşmiyor, oldukça mat.)

8. Heyecansız

– The party was a bit of a disappointment, it was quite mat. (Parti bir hayal kırıklığıydı, oldukça heyecansızdı.)

9. Zemin

– The floor mat in my car needs to be replaced. (Arabamdaki zemin paspasını değiştirmem gerekiyor.)

10. Sansür

– The TV show was heavily mat, many scenes were cut out. (TV programı ağır şekilde sansürlendi, birçok sahne kesildi.)

11. Çerçeve

– I need to buy a new mat for my picture frame. (Resim çerçavem için yeni bir mat satın almam gerekiyor.)

12

12. Yavaş

– The traffic is so mat today, it’s taking forever to get to work. (Bugün trafik çok yavaş, işe gitmek için saatler sürüyor.)

13. Şaşırtıcı Olmayan

– His reaction to the news was quite mat, I expected more of a response. (Haberlere verdiği tepki oldukça şaşırtıcı olmayan bir şekildeydi, daha fazla tepki bekliyordum.)

14. Belirtilmemiş

– The instructions for this project are a bit mat, I’m not sure what to do next. (Bu proje için talimatlar biraz belirtilmemiş, ne yapacağımı tam olarak bilmiyorum.)

15. Uygun Olmayan

– Her outfit was perfect except for the mat shoes. (Kıyafeti mükemmeldi, ancak ayakkabıları uygun değildi.)

16. Matematiksel

– The answer to this problem is mat, you need to try a different method. (Bu sorunun cevabı matematiksel olarak yanlış, farklı bir yöntem denemeniz gerekiyor.)

17. Keskin Olmayan

– The knife is quite mat, it needs to be sharpened. (Bıçak oldukça keskin olmayan, keskinleştirilmesi gerekiyor.)

18. Üzgün

– She was feeling a bit mat after her breakup. (Ayrılığından sonra biraz üzgündü.)

19. Mutsuz

– The rainy weather always makes me feel mat. (Yağmurlu hava her zaman beni mutsuz hissettirir.)

20. Bitkin

– After a long day at work, I feel quite mat. (Uzun bir iş gününden sonra, oldukça bitkin hissediyorum.)