Massive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Massive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Massive: Büyük, kocaman, devasa

1. The massive elephant was an awe-inspiring sight. (Büyük fil, hayranlık uyandırıcı bir manzara idi.)
2. The massive building dominated the skyline. (Devasa bina, silueti ele geçirdi.)
3. The construction project required massive amounts of concrete. (İnşaat projesi için büyük miktarda beton gerekiyordu.)
4. The storm caused massive damage to the town. (Fırtına, kasabaya büyük hasar verdi.)
5. The company had to undertake massive restructuring to stay afloat. (Şirket ayakta kalmak için devasa bir yeniden yapılanmaya gitmek zorunda kaldı.)
6. The massive iceberg loomed in the distance. (Devasa buzdağı uzakta belirdi.)
7. The massive truck couldn’t fit through the narrow alley. (Geniş kamyon dar sokaktan geçemedi.)
8. The massive project was completed on time and under budget. (Devasa proje zamanında ve bütçenin altında tamamlandı.)
9. The impact of the massive earthquake was felt for miles. (Devasa depremin etkisi mil ötesine kadar hissedildi.)
10. The massive crowds gathered to see the concert. (Büyük kalabalıklar konseri görmek için toplandı.)
11. The massive oak tree provided shade on hot summer days. (Devasa meşe ağacı sıcak yaz günlerinde gölge sağladı.)
12. The athlete had a massive following on social media. (Sporcu, sosyal medyada devasa bir takipçi kitlesine sahipti.)
13. The massive steel doors were difficult to open. (Büyük çelik kapılar açmak zordu.)
14. The massive waterfall was a popular tourist attraction. (Devasa şelale popüler bir turistik yerdi.)
15. The massive amount of traffic caused gridlock on the highway. (Büyük miktarda trafik, otoyolda tıkanıklığa neden oldu.)
16. The massive statue towered over the city park. (Devasa heykel şehir parkının üzerinde yükseldi.)
17. The massive cruise ship sailed into the harbor. (Devasa yolcu gemisi limana girdi.)
18. The massive army advanced towards the enemy lines. (Devasa ordu, düşman hatlarına doğru ilerledi.)
19. The massive fireworks display lit up the night sky. (Devasa havai fişek gösterisi gece gökyüzünü aydınlattı.)
20. The massive library contained thousands of books. (Devasa kütüphane binlerce kitap içeriyordu.)

21. The company faced massive financial losses due to the pandemic. (Şirket, pandemi nedeniyle devasa finansal kayıplarla karşı karşıya kaldı.)
22. The massive statue of Buddha was a symbol of peace and serenity. (Buda’nın devasa heykeli, barış ve huzurun sembolüydü.)
23. The massive amount of data collected by the company needed to be analyzed carefully. (Şirket tarafından toplanan devasa veri miktarı dikkatlice analiz edilmeliydi.)
24. The massive wings of the airplane created a loud noise during takeoff. (Uçağın devasa kanatları kalkış sırasında yüksek bir gürültü oluşturdu.)
25. The massive rock formations in the national park were a breathtaking sight. (Milli parktaki devasa kaya oluşumları nefes kesici bir manzaraydı.)
26. The company invested a massive amount of money in research and development. (Şirket, araştırma ve geliştirmeye devasa bir para yatırdı.)
27. The massive crowd cheered as the home team scored a goal. (Ev sahibi takım gol attığında devasa kalabalık tezahürat yaptı.)
28. The massive telescope allowed scientists to observe distant galaxies. (Devasa teleskop, bilim adamlarının uzak galaksileri gözlemlemesine olanak tanıdı.)
29. The massive factory produced thousands of cars every day. (Devasa fabrika her gün binlerce araba üretiyordu.)
30. The massive aquarium housed a variety of marine life. (Devasa akvaryum çeşitli deniz yaşamını barındırıyordu.)

Overall, the word “massive” is commonly used to describe something that is extremely large or significant in size, quantity, or impact. It can be used to describe physical objects, natural phenomena, events, and concepts.