Madhouse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Madhouse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Madhouse Nedir?

Madhouse, Türkçe karşılığı “akıl hastanesi” olan bir İngilizce kelime olarak kullanılmaktadır. Madhouse genellikle, ruhsal sorunları olan kişilerin tedavi edildiği yer olarak tanımlanır.

Örnek Cümleler:

1. The madhouse was full of patients with various mental disorders. (Akıl hastanesi, çeşitli zihinsel bozuklukları olan hastalarla doluydu.)

2. The journalist went undercover in a madhouse to investigate the mistreatment of patients. (Gazeteci, hastaların kötü muamele gördüğü bir akıl hastanesine gizlice girdi.)

3. The madhouse had strict rules regarding the treatment of patients. (Akıl hastanesinde hastaların tedavisiyle ilgili sıkı kurallar vardı.)

4. The madhouse was a dark and gloomy place. (Akıl hastanesi karanlık ve kasvetli bir yerdi.)

5. The patients in the madhouse were often heavily medicated. (Akıl hastanesindeki hastalar genellikle yoğun ilaç tedavisi görürlerdi.)

6. The staff at the madhouse were dedicated to improving the lives of their patients. (Akıl hastanesindeki personel, hastalarının hayatını iyileştirmeye adanmışlardı.)

7. The madhouse was a place of both sadness and hope. (Akıl hastanesi, hem üzüntü hem de umut dolu bir yerdi.)

8. The conditions in the madhouse were often overcrowded and unsanitary. (Akıl hastanesindeki koşullar genellikle kalabalık ve hijyenik olmayan koşullardı.)

9. The patients in the madhouse were treated with both medication and therapy. (Akıl hastanesindeki hastalar, hem ilaç hem de terapi ile tedavi edilirlerdi.)

10. The madhouse was a place of refuge for those with nowhere else to turn. (Akıl hastanesi, başka hiçbir yere dönemeyenler için bir sığınak yeriydi.)

11. The madhouse was notorious for its mistreatment of patients. (Akıl hastanesi, hastaların kötü muamelesiyle ünlüydü.)

12. The patients in the madhouse often struggled with their mental illnesses. (Akıl hastanesindeki hastalar genellikle zihinsel hastalıklarıyla mücadele ed

iyorlardı.)

13. The staff at the madhouse worked long hours to care for their patients. (Akıl hastanesindeki personel, hastalarına bakmak için uzun saatler çalışırdı.)

14. The madhouse was located on the outskirts of the city. (Akıl hastanesi şehrin dışında yer alıyordu.)

15. The conditions in the madhouse were a reflection of the lack of resources for mental health care. (Akıl hastanesindeki koşullar, ruh sağlığı bakımı için yetersiz kaynakların bir yansımasıydı.)

16. The patients in the madhouse often felt isolated and alone. (Akıl hastanesindeki hastalar genellikle yalnız ve izole hissederlerdi.)

17. The madhouse had a strict visitation policy to ensure the safety and privacy of its patients. (Akıl hastanesinde, hastaların güvenliği ve mahremiyetini sağlamak için sıkı bir ziyaret politikası vardı.)

18. The staff at the madhouse were trained to handle a variety of mental health issues. (Akıl hastanesindeki personel, çeşitli ruh sağlığı sorunlarıyla başa çıkmak için eğitilmişti.)

19. The madhouse was a place of both healing and suffering. (Akıl hastanesi, hem iyileşme hem de acı çekme yeriydi.)

20. The patients in the madhouse were often stigmatized by society. (Akıl hastanesindeki hastalar genellikle toplum tarafından damgalanırlardı.)