Maddening İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Maddening İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Maddening Kelimesinin Türkçe Anlamı:


Maddening kelimesi, “sinir bozucu” veya “çıldırtıcı” anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The maddening sound of the dripping faucet kept me awake all night. (Damlayan musluğun çıldırtıcı sesi, tüm gece beni uyutmaya engelledi.)
2. It’s maddening when people don’t listen to you. (İnsanlar sana kulak asmazsa sinir bozucudur.)
3. The maddening traffic made me late for work. (Sinir bozucu trafik işe geç kalma nedenim oldu.)
4. It’s maddening that I can’t seem to solve this puzzle. (Bu bulmacayı çözemiyor olmak gerçekten çıldırtıcı.)
5. The maddening heat made it impossible to sleep. (Sinir bozucu sıcaklık uyumayı imkansız hale getirdi.)
6. It’s maddening how long this line is. (Bu kuyruğun ne kadar uzun olduğu gerçekten çıldırtıcı.)
7. The maddening noise from the construction site was unbearable. (İnşaat alanındaki çıldırtıcı gürültü dayanılmazdı.)
8. It’s maddening when your computer crashes in the middle of an important project. (Önemli bir projenin ortasında bilgisayarın çökmesi gerçekten sinir bozucudur.)
9. The maddening delays on the subway made me late for my appointment. (Metroda yaşanan çıldırtıcı gecikmeler randevuma geç kalmama neden oldu.)
10. It’s maddening when people don’t respect your time. (İnsanlar senin zamanına saygı göstermezse, sinir bozucudur.)
11. The maddening itch from the mosquito bite was driving me crazy. (Sivrisinek ısırığından kaynaklanan çıldırtıcı kaşıntı beni delirtiyordu.)
12. It’s maddening when you can’t find your keys in the morning rush. (Sabah telaşında anahtarlarını bulamamak gerçekten sinir bozucudur.)
13. The maddening wait for the elevator seemed to take forever. (Asansörü beklerken geçen çıldırtıcı süre sonsuz gibi geldi.)
14. It’s maddening when someone constantly interrupts you while you’re speaking. (Birisi konuşurken sürekli olarak seni kesmesi gerçekten sinir bozucudur.)
15. The maddening smell of burnt popcorn filled the entire room. (Yanmış mısırın çıldırtıcı kokusu tüm odanın içini kapladı.)
16. It’s maddening when your internet connection is slow. (İnternet bağlantın yavaş olduğunda sinir bozucudur.)
17. The maddening barking of the neighbor’s dog kept me up all night. (Komşunun köpeğinin çıldırtıcı havlaması tüm

gece beni uykusuz bıraktı.)
18. It’s maddening when someone keeps repeating the same thing over and over again. (Birisi aynı şeyi tekrar tekrar söylemeye devam ettiğinde gerçekten sinir bozucudur.)

  1. The maddening sound of the alarm clock woke me up earlier than I wanted. (Alarm saatinin çıldırtıcı sesi istediğimden daha erken uyandırdı beni.)
  2. It’s maddening when you can’t remember something important that you know you should. (Hatırlaman gereken önemli bir şeyi hatırlayamadığında gerçekten sinir bozucudur.)

Türkçe Karşılıkları:

1. sinir bozucu
2. kulak ardı eden
3. işi geciktiren
4. çözülemeyen
5. uyumayı imkansız hale getiren
6. uzun süren
7. dayanılmaz
8. projeyi engelleyen
9. randevuya geç kalmaya neden olan
10. zaman saygısı göstermeyen
11. delirtici
12. sabah telaşında sinir bozucu
13. sonsuz gibi gelen
14. konuşurken kesen
15. odanın içini kaplayan
16. internet bağlantısını yavaşlatan
17. uykusuz bırakan
18. tekrarlayan
19. uyandıran
20. hatırlanamayan

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.