Mad İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mad İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mad İle İlgili Cümleler

Mad, Türkçede “deli” veya “çılgın” anlamına gelen bir kelimedir.

  1. She went mad when she saw the price of the designer handbag. (O, tasarımcı el çantasının fiyatını görünce çıldırdı.)
  2. The noise from the construction site was driving me mad. (İnşaat alanındaki gürültü beni deli ediyordu.)
  3. He’s been acting mad lately. (Son zamanlarda deli gibi davranıyor.)
  4. The plot of that movie was mad. (O filmin hikayesi çılgındı.)
  5. Don’t be mad at me, I didn’t mean to hurt you. (Bana kızmak için sebep yok, seni incitmek istemedim.)
  6. The weather was so hot, it was making me mad. (Hava çok sıcaktı, beni deli ediyordu.)
  7. His mad antics always make us laugh. (Onun çılgın hareketleri bizi her zaman güldürür.)
  8. She has a mad passion for vintage cars. (O, eski arabalara deli gibi bir tutkusu var.)
  9. I don’t want to go to that party, it’s going to be mad. (O partiye gitmek istemiyorum, çok çılgın olacak.)
  10. He made a mad dash for the exit. (O, çıkışa doğru çılgınca koştu.)
  11. The mad scientist’s experiment went horribly wrong. (Çılgın bilim adamının deneyi korkunç bir şekilde ters gitti.)
  12. I’m feeling a bit mad today, I think I need some alone time. (Bugün biraz çılgın hissediyorum, sanırım biraz yalnız zaman geçirmem gerekiyor.)
  13. The mad rush to buy tickets for the concert caused chaos. (Konsere bilet almak için yapılan çılgın koşuşturma kaosa neden oldu.)
  14. The mad dog chased us down the street. (Çılgın köpek bizi sokak boyunca kovaladı.)
  15. The mad scramble for the last piece of cake was hilarious. (Son pasta parçası için yapılan çılgın mücadele çok komikti.)
  16. He has a mad look in his eyes. (Gözlerinde deli gibi bir ifade var.)
  17. The mad rush hour traffic made me late for work. (Çılgın trafik yüzünden işe geç kaldım.)
  18. The mad laughter coming from the haunted house was spine-chilling. (Perili evden gelen çılgın kahkaha tüyler ürperticiydi.)
  19. The mad scramble to get out of the burning building was chaotic. (Yanan binadan çıkmak için yapılan çılgın mücadele kaotikti.)
  20. The mad scientist’s inventions were always ahead of their time. (Çılgın bilim adamının icatları her zaman zamanının ötesindeydi.)
  1. She had a mad crush on her English teacher. (O, İngilizce öğretmenine deli gibi aşıktı.)
  2. The mad rush to finish the project before the deadline was stressful. (Süresi dolmadan proje bitirmek için yapılan çılgın koşuşturma stresliydi.)
  3. The mad hatter in Alice in Wonderland was a memorable character. (Alice Harikalar Diyarında’daki çılgın şapka yapıcısı unutulmaz bir karakterdi.)
  4. The mad dash to catch the last train of the night was successful. (Geceki son treni yakalamak için yapılan çılgın koşuşturma başarılı oldu.)
  5. The mad rush to buy Christmas presents was overwhelming. (Noel hediyelerini almak için yapılan çılgın koşuşturma eziciydi.)
  6. The mad scientist’s laboratory was filled with strange contraptions. (Çılgın bilim adamının laboratuvarı garip cihazlarla doluydu.)
  7. The mad scramble to find a parking spot was frustrating. (Park yeri bulmak için yapılan çılgın mücadele sinir bozucuydu.)
  8. The mad rush to evacuate the building during the fire drill was orderly. (Yangın tatbikatı sırasında binayı tahliye etmek için yapılan çılgın koşuşturma düzenliydi.)
  9. The mad rush to get tickets for the final game of the season was intense. (Sezonun son oyunu için bilet almak için yapılan çılgın koşuşturma yoğundu.)
  10. The mad scientist’s experiments were always unpredictable. (Çılgın bilim adamının deneyleri her zaman öngörülemeyen sonuçlar verirdi.)

Bu örnek cümlelerde “mad” kelimesi farklı anlamlarda kullanılmıştır. Bazı cümlelerde “deli” anlamı, bazılarında ise “çılgın” anlamı kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.