Lovely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lovely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

LOVELY

İlk olarak “lovely” kelimesi, “güzel, hoş, sevimli” anlamlarına gelmektedir.

İşte lovely kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. The view of the sunset was absolutely lovely. (Güneş batışının manzarası gerçekten harikaydı.)
  2. She has a lovely smile. (O, çok güzel bir gülümsemeye sahip.)
  3. That was a lovely dinner. (Bu harika bir yemekti.)
  4. I heard a lovely song on the radio this morning. (Bu sabah radyoda harika bir şarkı duydum.)
  5. The flowers in the garden look lovely. (Bahçedeki çiçekler çok güzel görünüyor.)
  6. She gave me a lovely present for my birthday. (Doğum günüm için bana güzel bir hediye verdi.)
  7. This dress is really lovely. (Bu elbise gerçekten güzel.)
  8. They have a lovely house by the sea. (Deniz kenarında güzel bir evleri var.)
  9. The little girl was wearing a lovely pink dress. (Küçük kız güzel bir pembe elbise giymişti.)
  10. The smell of freshly baked bread is lovely. (Taze pişmiş ekmek kokusu harika.)
  11. He has a lovely singing voice. (Harika bir şarkı söyleme sesi var.)
  12. The beach was lovely and quiet. (Plaj güzel ve sessizdi.)
  13. She has a lovely personality. (O, çok güzel bir kişiliğe sahip.)
  14. We had a lovely time at the party. (Partide harika vakit geçirdik.)
  15. This painting is really lovely. (Bu tablo gerçekten güzel.)
  16. The baby has a lovely smile. (Bebek çok güzel bir gülümsemeye sahip.)
  17. The hotel we stayed at was lovely. (Kaldığımız otel gerçekten güzeldi.)
  18. The weather was lovely on our holiday. (Tatilimizde hava harikaydı.)
  19. She has a lovely singing voice. (O, harika bir şarkı söyleme sesine sahip.)
  20. The city has many lovely parks. (Şehirde birçok güzel park var.)

Bu cümlelerin her biri lovely kelimesinin farklı kullanımlarını gösterir.

  1. The couple had a lovely wedding ceremony. (Çiftin harika bir düğün töreni vardı.)
  2. The hotel room had a lovely view of the city. (Otel odasının şehir manzarası harikaydı.)
  3. The puppy has a lovely, playful personality. (Yavru köpek çok oyuncu ve güzel bir kişiliğe sahip.)
  4. The cake she made was absolutely lovely. (Yaptığı kek kesinlikle harikaydı.)
  5. The colors in the painting are lovely and vibrant. (Tablodaki renkler güzel ve canlı.)
  6. They had a lovely picnic in the park. (Parkta harika bir piknik yaptılar.)
  7. Her voice is lovely and soothing. (Sesi güzel ve sakinleştirici.)
  8. The sunset over the mountains was truly lovely. (Dağların üzerindeki güneş batışı gerçekten harikaydı.)
  9. She has a lovely way with words. (O, sözcükleri kullanma şekliyle harikulade bir yeteneğe sahip.)
  10. The atmosphere in the restaurant was lovely and cozy. (Restorandaki atmosfer güzel ve rahattı.)

Bu cümlelerde lovely kelimesi, birçok farklı şeyi tanımlamak için kullanılmaktadır. Güzel manzaralar, harika yemekler, sevimli hayvanlar, insanların güzel kişilikleri ve daha birçok şey. Kelimenin geniş kullanımı, İngilizce konuşulan birçok ülkede sık sık kullanılmasını sağlar.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.