Lovelorn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lovelorn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lovelorn Nedir?

Lovelorn, Türkçe karşılığı “aşk acısı çeken” olan bir sıfat olarak kullanılır. İngilizce’de “love” yani “aşk” ve “lorn” yani “yoksun” kelimelerinin birleşmesiyle oluşur ve bir kişinin reddedilmesi, terk edilmesi ya da aşkını karşılıksız bırakması sonucu hissettiği duygusal boşluğu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. After being rejected by his crush, he felt lovelorn for weeks. (Hayran olduğu kişi tarafından reddedildikten sonra haftalarca aşk acısı çekti.)
  2. She couldn’t stop crying after her boyfriend broke up with her, she was lovelorn. (Erkek arkadaşıyla ayrıldıktan sonra ağlamaktan duramadı, aşk acısı çekiyordu.)
  3. The lovelorn poet poured his heart out in his writing. (Aşk acısı çeken şair yazılarında içini döktü.)
  4. Jane’s lovelorn expressions gave away her crush on Mark. (Jane’in aşk acısı çeken ifadeleri, Mark’a karşı olan ilgisini ele veriyordu.)
  5. He became lovelorn after realizing his love for her was unrequited. (Ona olan aşkının karşılıksız olduğunu fark edince, aşk acısı çekmeye başladı.)
  6. The lovelorn teenager spent his evenings writing love letters that he never sent. (Aşk acısı çeken genç, asla göndermeyeceği aşk mektupları yazarak akşamlarını geçirdi.)
  7. She felt lovelorn when she saw her ex-boyfriend with someone new. (Eski sevgilisini başkasıyla görünce aşk acısı çekti.)
  8. The lovelorn widow never got over the loss of her husband. (Eşi kaybettikten sonra aşk acısı çeken dul, kaybını asla atlatamadı.)
  9. He expressed his lovelorn feelings through his music. (Aşk acısı çeken hislerini müziğiyle ifade etti.)
  10. She felt lovelorn every time she saw a happy couple together. (Mutlu bir çift gördüğünde her zaman aşk acısı çekiyordu.)
  11. The lovelorn man couldn’t bear the thought of her with someone else. (Başkasıyla birlikte olduğunu düşünmek, aşk acısı çeken adam için dayanılmazdı.)
  12. She turned to writing to cope with her lovelorn emotions. (Aşk acısı çeken duygularıyla başa çıkmak için yazmaya başladı.)
  13. He tried to hide his lovelorn feelings by putting on a brave face. (Aşk acısı çeken hislerini gizlemek için cesur bir yüz takındı.)
  14. She felt lovelorn after her long-time crush got engaged to someone else. (Uzun zamandır hoşlandığı kişinin başkasıyla nişanland
  1. The lovelorn girl spent hours listening to sad love songs. (Aşk acısı çeken kız saatlerce üzücü aşk şarkıları dinledi.)
  2. He felt lovelorn when he realized he had been friendzoned. (Arkadaş bölgesine hapsolduğunu anlayınca aşk acısı çekti.)
  3. The lovelorn couple couldn’t make their relationship work despite their strong feelings for each other. (Birbirlerine güçlü duygular beslemelerine rağmen, aşk acısı çeken çift ilişkilerini çalıştıramadı.)
  4. She tried to distract herself from her lovelorn feelings by taking up a new hobby. (Aşk acısı çeken hislerinden kendini başka bir hobiyle meşgul etmeye çalıştı.)
  5. The lovelorn widower found comfort in the memories of his late wife. (Eşini kaybetmiş aşk acısı çeken dul, geçmişindeki anılarda huzur buldu.)
  6. She finally found a way to heal her lovelorn heart by focusing on self-care and personal growth. (Kendine bakım ve kişisel gelişime odaklanarak, aşk acısı çeken kalbini iyileştirmenin yolunu nihayet buldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.