Loosely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Loosely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Loosely (geniş bir şekilde)

Loosely, kelime anlamı itibariyle sıkı olmayan, gevşek, rahat, geniş bir şekilde anlamına gelir. Aşağıda, loosely kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle yer almaktadır:

1. She tied the knot loosely so that she could adjust it later. (Düğümü gevşek bir şekilde bağladı, daha sonra ayarlayabilirdi.)
2. The dog was walking loosely beside its owner. (Köpek sahibinin yanında gevşek bir şekilde yürüyordu.)
3. The curtains were hanging loosely from the rod. (Perdeler çubuktan gevşek bir şekilde sarkıyordu.)
4. He wore his tie loosely around his neck. (Kravatını boynunda gevşek bir şekilde taktı.)
5. The rope was tied loosely to the tree. (İp ağaca gevşek bir şekilde bağlıydı.)
6. The hair tie was loosely holding her hair. (Saç tokası saçını gevşek bir şekilde tutuyordu.)
7. The pants were loosely fitting. (Pantolonlar geniş bir şekilde oturuyordu.)
8. The necklace was hanging loosely around her neck. (Kolye boynunda gevşek bir şekilde asılıydı.)
9. The lid was placed loosely on top of the jar. (Kapak kavanozun üstüne gevşek bir şekilde konuldu.)
10. The plant was loosely tied to the stake. (Bitki çubuğa gevşek bir şekilde bağlandı.)
11. The scarf was loosely wrapped around her neck. (Eşarp boynuna gevşek bir şekilde sarılmıştı.)
12. The book was loosely packed in the box. (Kitap kutuya geniş bir şekilde yerleştirildi.)
13. The jacket was loosely draped over the chair. (Ceket sandalyenin üzerine gevşek bir şekilde atılmıştı.)
14. The shoelaces were loosely tied. (Ayakkabı bağları gevşek bir şekilde bağlanmıştı.)
15. The sheets were loosely placed on the bed. (Çarşaflar yatağa geniş bir şekilde serilmişti.)
16. The bag was loosely packed with clothes. (Çanta giysilerle gevşek bir şekilde dolduruldu.)
17. The shirt was loosely tucked into his pants. (Gömlek pantolonun içine geniş bir şekilde sokulmuştu.)
18. The wire was loosely attached to the wall. (Tel duvara gevşek bir şekilde tutturulmuştu.)
19. The hat was loosely sitting on her head. (Şapka kafasında geniş bir şekilde duruyordu.)
20. The handle was loosely attached to the door. (Kulp kapıya gevşek bir şekilde tutturuldu.)

Overall, the word “loosely” is used to describe something that is not tight, secure or fixed properly, and is therefore not holding or fitting as tightly as it could.

Loosely can also be used to describe a way of doing something that is not strict, precise or exact. For example:

1. He loosely followed the recipe and added his own twist to the dish. (Tarifi geniş bir şekilde takip etti ve yemeğe kendi dokunuşunu ekledi.)
2. The artist painted loosely, allowing for some room for interpretation. (Sanatçı geniş bir şekilde boyadı ve yorumlamaya izin verdi.)
3. She loosely organized the files, making it difficult to find what she needed. (Dosyaları geniş bir şekilde düzenledi, ihtiyacı olanı bulmak zor oldu.)
4. He loosely based his character on someone he knew in real life. (Karakterini gerçek hayatta tanıdığı birine geniş bir şekilde dayandırdı.)
5. The company has loosely defined goals, which has led to confusion among employees. (Şirketin geniş bir şekilde tanımlanmış hedefleri var, bu da çalışanlar arasında karışıklığa neden oldu.)

In these examples, “loosely” is used to describe a way of doing something that is not rigid or strict, and allows for some flexibility or creativity.

In conclusion, the word “loosely” can be used to describe something that is not tight, secure or fixed properly, or a way of doing something that is not strict or precise. Its usage can vary depending on the context, but it generally implies a lack of tightness, security, precision or strictness.