Look Askance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Look Askance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Look askance Nedir?

Look askance, birine şüpheci, kuşkulu veya alaycı bir şekilde bakmak anlamına gelen bir deyimdir.

Örnek Cümleler:

1. She looked askance at the strange man sitting next to her on the bus. (O, yanındaki garip adamı otobüste kuşkuyla süzdü.)
2. The teacher looked askance at the student who was always late to class. (Öğrenciye derslere her zaman geç gelen öğretmen, kuşkulu bakışlarla ona baktı.)
3. John looked askance at the cake his sister made for him, suspecting it was burnt. (Kardeşinin kendisi için yaptığı pastaya şüpheyle bakan John, yanmış olabileceğinden şüphelendi.)
4. The detective looked askance at the suspect’s alibi, believing it to be false. (Şüphelinin mazeretine şüpheyle bakan dedektif, onun yalan olduğunu düşündü.)
5. Sarah looked askance at her friend when she said she had won the lottery. (Arkadaşının lotarya kazandığını söylemesine şüpheyle bakan Sarah.)
6. The audience looked askance at the comedian’s inappropriate joke. (Komedyenin uygun olmayan şakasına kuşkuyla bakan izleyiciler.)
7. The waiter looked askance at the customer who was rude to him. (Kendisine kaba davranan müşteriye şüpheyle bakan garson.)
8. The boss looked askance at the employee who kept making mistakes. (Hatalar yapan çalışanı kuşkuyla süzen patron.)
9. The dog looked askance at the cat who was invading his territory. (Bölgesine giren kediyi şüpheyle süzen köpek.)
10. The journalist looked askance at the politician’s statement, sensing it was insincere. (Politikacının beyanına kuşkuyla bakan gazeteci, onun samimiyetsiz olduğunu hissetti.)
11. The mother looked askance at her child who was lying to her. (Çocuğuna yalan söyleyen annesi tarafından kuşkuyla bakılan çocuk.)
12. The neighbor looked askance at the new family who moved in next door. (Komşusu olan yeni aileye şüpheyle bakan komşu.)
13. The teacher looked askance at the student’s excuse for not doing homework. (Ödevini yapmadığı için mazeret uyduran öğrencinin bahanesine kuşkuyla bakan öğretmen.)
14. The athlete looked askance at his opponent, thinking he was cheating. (Rakibine hile yaptığını düşünerek kuşkuyla bakan sporcu.)
15. The parents looked askance at their child’s choice of friends. (Çocuğunun arkadaş seçimine kuşkuyla bakan ebeveynler.)
16. The boss looked askance at the employee’s excuse for being late. (Geç kalmak için bahane uyduran çalışanın mazeretine kuşkuyla bakan patron.)
17. The teacher looked askance at the student who was always talking in class. (D

erslerde sürekli konuşan öğrenciye kuşkuyla bakan öğretmen.)
18. The landlord looked askance at the potential tenant who had a bad credit score. (Kötü kredi skoru olan potansiyel kiracıya şüpheyle bakan ev sahibi.)

19. The doctor looked askance at the patient’s self-diagnosis, knowing it was incorrect. (Hastanın kendine teşhis koymasına kuşkuyla bakan doktor, yanlış olduğunu biliyordu.)
20. The boss looked askance at the employee who always had an excuse for not completing tasks. (Görevleri tamamlamadaki sürekli mazeretlerine kuşkuyla bakan patron.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve siyah renkte yazılmıştır.)