Littleness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Littleness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Littleness

Littleness, İngilizcede “küçüklük” anlamına gelir. Aşağıda, “littleness” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle yer almaktadır:

  1. She was amazed by the littleness of the butterfly. (Kelebeğin küçüklüğünden şaşırmıştı.)
  2. The littleness of the apartment didn’t bother her at all. (Dairenin küçüklüğü onu hiç rahatsız etmedi.)
  3. I was surprised by the littleness of the newborn puppy. (Yeni doğan yavru köpeğin küçüklüğü beni şaşırttı.)
  4. The littleness of the book made it easy to carry around. (Kitabın küçüklüğü onu taşımak için kolay hale getirdi.)
  5. The littleness of the town made it feel cozy and welcoming. (Kentin küçüklüğü onu sıcak ve davetkar hissettirdi.)
  6. Despite its littleness, the restaurant had a great atmosphere. (Küçüklüğüne rağmen, restoran harika bir atmosfere sahipti.)
  7. She was taken aback by the littleness of the toy car. (Oyuncak arabasının küçüklüğüne şaşırdı.)
  8. The littleness of the cake made it the perfect size for two people. (Kekin küçüklüğü onu iki kişi için mükemmel boyutta yaptı.)
  9. The littleness of the garden made it easy to maintain. (Bahçenin küçüklüğü onu bakımı kolay hale getirdi.)
  10. The littleness of the cabin made it feel cozy and intimate. (Kabinin küçüklüğü onu sıcak ve samimi hissettirdi.)
  11. Despite its littleness, the town had plenty of charm. (Küçüklüğüne rağmen, kentte bolca cazibe vardı.)
  12. The littleness of the earrings made them perfect for everyday wear. (Küpelerin küçüklüğü onları her gün kullanmak için mükemmel yaptı.)
  13. The littleness of the turtle made it adorable. (Kaplumbağanın küçüklüğü onu sevimli yaptı.)
  14. The littleness of the church made it feel intimate and welcoming. (Kilisenin küçüklüğü onu samimi ve davetkar hissettirdi.)
  15. Despite its littleness, the coffee shop had a lot of character. (Küçüklüğüne rağmen, kahve dükkanı karakter doluydu.)
  16. The littleness of the keychain made it easy to find in her purse. (Anahtarlığın küçüklüğü onu çantasında kolayca bulmasını sağladı.)
  17. The littleness of the cottage made it feel like a cozy retreat. (Küçüklüğüne rağmen, kulübe sıcak bir kaçamak yeri gibi hissettirdi.)
  18. Despite its littleness, the park was full of activities
  1. The littleness of the kitten made it cute and irresistible. (Kedinin küçüklüğü onu sevimli ve dayanılmaz yaptı.)
  2. The littleness of the boat made it easy to maneuver in the narrow canal. (Teknenin küçüklüğü dar kanalda manevra yapmayı kolaylaştırdı.)

(Türkçe Çevirileri)

  1. Kelebeğin küçüklüğünden şaşırmıştı.
  2. Dairenin küçüklüğü onu hiç rahatsız etmedi.
  3. Yeni doğan yavru köpeğin küçüklüğü beni şaşırttı.
  4. Kitabın küçüklüğü onu taşımak için kolay hale getirdi.
  5. Kentin küçüklüğü onu sıcak ve davetkar hissettirdi.
  6. Küçüklüğüne rağmen, restoran harika bir atmosfere sahipti.
  7. Oyuncak arabasının küçüklüğüne şaşırdı.
  8. Kekin küçüklüğü onu iki kişi için mükemmel boyutta yaptı.
  9. Bahçenin küçüklüğü onu bakımı kolay hale getirdi.
  10. Kabinin küçüklüğü onu sıcak ve samimi hissettirdi.
  11. Küçüklüğüne rağmen, kentte bolca cazibe vardı.
  12. Küpelerin küçüklüğü onları her gün kullanmak için mükemmel yaptı.
  13. Kaplumbağanın küçüklüğü onu sevimli yaptı.
  14. Kilisenin küçüklüğü onu samimi ve davetkar hissettirdi.
  15. Küçüklüğüne rağmen, kahve dükkanı karakter doluydu.
  16. Anahtarlığın küçüklüğü onu çantasında kolayca bulmasını sağladı.
  17. Kulübenin küçüklüğü sıcak bir kaçamak yeri gibi hissettirdi.
  18. Küçüklüğüne rağmen, park dolu dolu aktivitelerle doluydu.
  19. Kedinin küçüklüğü onu sevimli ve dayanılmaz yaptı.
  20. Teknenin küçüklüğü dar kanalda manevra yapmayı kolaylaştırdı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.