Lime İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lime İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lime

Lime, bir turunçgil meyvesidir ve tipik olarak yeşil renklidir. Sulu bir yapısı vardır ve çok sayıda vitamin ve mineral içerir.

  1. I love the taste of lime in my margarita. (Limonatamdaki limon tadını seviyorum.)
  2. Lime is a great source of vitamin C. (Limon C vitamini için harika bir kaynaktır.)
  3. The lime tree in my backyard produces so many limes every year. (Bahçemdeki limon ağacı her yıl çok sayıda limon üretiyor.)
  4. I always add lime to my fish tacos. (Her zaman balık taco’larıma limon eklerim.)
  5. The limeade was so refreshing on a hot day. (Limonata sıcak bir günde çok ferahlatıcıydı.)
  6. The bartender squeezed a fresh lime into my gin and tonic. (Barmen taze bir limon suyu sıktı, jin ve tonikime ekledi.)
  7. Lime essential oil is often used in aromatherapy. (Limon esansiyel yağı sıklıkla aromaterapide kullanılır.)
  8. Lime zest adds a nice flavor to baked goods. (Limon kabuğu pişmiş ürünlere güzel bir tat ekler.)
  9. I put lime slices in my water for a little extra flavor. (Biraz daha lezzet için suya limon dilimleri koyarım.)
  10. Lime juice is a common ingredient in many cocktail recipes. (Limon suyu birçok kokteyl tarifinde ortak bir malzemedir.)
  11. The lime green paint looks great on the accent wall. (Limon yeşili boya vurgu duvarında harika görünüyor.)
  12. Lime wedges are often served with Mexican food. (Limon dilimleri genellikle Meksika yemekleri ile servis edilir.)
  13. My mom uses lime juice as a natural cleaner in our kitchen. (Annem mutfakta doğal bir temizleyici olarak limon suyu kullanır.)
  14. The scent of lime reminds me of summer. (Limon kokusu bana yazı hatırlatıyor.)
  15. I prefer lime-flavored sparkling water over plain. (Düz su yerine limon aromalı gazlı suyu tercih ederim.)
  16. The lime tree needs plenty of sunlight to grow. (Limon ağacı büyümek için bol miktarda güneş ışığına ihtiyaç duyar.)
  17. Lime and coconut make a great flavor combination. (Limon ve hindistan cevizi harika bir lezzet kombinasyonu oluşturur.)
  18. Lime is a popular ingredient in many Thai dishes. (Limon birçok Tay yemeğinde popüler bir malzemedir.)
  19. Lime can help to enhance the flavors of other ingredients in a recipe. (Limon, tarifteki diğer malzemelerin lezzetlerini artırmaya yardımcı olabilir.)
  20. I love to make lime sorbet in the summer. (Yazın limonlu sorbe yapmayı seviyorum.)

Lime (Devamı)

  1. The lime grove was destroyed in the hurricane. (Limon bahçesi kasırgada tahrip edildi.)
  2. Lime juice can be used as a natural meat tenderizer. (Limon suyu doğal bir et yumuşatıcısı olarak kullanılabilir.)
  3. Lime is a common ingredient in many salsa recipes. (Limon, birçok salsa tarifinde ortak bir malzemedir.)
  4. The lime in the guacamole really brought out the flavors. (Guacamole’daki limon, gerçekten lezzetleri ortaya çıkardı.)
  5. Lime is often used to balance out spicy dishes. (Limon, baharatlı yemekleri dengede tutmak için sıklıkla kullanılır.)
  6. I planted a lime tree in my backyard last spring. (Geçen bahar bahçeme bir limon ağacı diktim.)
  7. The lime sorbet was a hit at the dinner party. (Limonlu sorbe, akşam yemeği partisinde çok sevildi.)
  8. The limeade stand was a popular spot at the summer fair. (Limonata standı yaz fuarında popüler bir yerdi.)
  9. I love the tangy flavor of lime in my ceviche. (Cevichedeki limonun ekşi tadını seviyorum.)
  10. Lime is a versatile ingredient that can be used in sweet and savory dishes. (Limon, tatlı ve tuzlu yemeklerde kullanılabilen çok yönlü bir malzemedir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.