Lime İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Lime
Lime, bir turunçgil meyvesidir ve tipik olarak yeşil renklidir. Sulu bir yapısı vardır ve çok sayıda vitamin ve mineral içerir.
- I love the taste of lime in my margarita. (Limonatamdaki limon tadını seviyorum.)
- Lime is a great source of vitamin C. (Limon C vitamini için harika bir kaynaktır.)
- The lime tree in my backyard produces so many limes every year. (Bahçemdeki limon ağacı her yıl çok sayıda limon üretiyor.)
- I always add lime to my fish tacos. (Her zaman balık taco’larıma limon eklerim.)
- The limeade was so refreshing on a hot day. (Limonata sıcak bir günde çok ferahlatıcıydı.)
- The bartender squeezed a fresh lime into my gin and tonic. (Barmen taze bir limon suyu sıktı, jin ve tonikime ekledi.)
- Lime essential oil is often used in aromatherapy. (Limon esansiyel yağı sıklıkla aromaterapide kullanılır.)
- Lime zest adds a nice flavor to baked goods. (Limon kabuğu pişmiş ürünlere güzel bir tat ekler.)
- I put lime slices in my water for a little extra flavor. (Biraz daha lezzet için suya limon dilimleri koyarım.)
- Lime juice is a common ingredient in many cocktail recipes. (Limon suyu birçok kokteyl tarifinde ortak bir malzemedir.)
- The lime green paint looks great on the accent wall. (Limon yeşili boya vurgu duvarında harika görünüyor.)
- Lime wedges are often served with Mexican food. (Limon dilimleri genellikle Meksika yemekleri ile servis edilir.)
- My mom uses lime juice as a natural cleaner in our kitchen. (Annem mutfakta doğal bir temizleyici olarak limon suyu kullanır.)
- The scent of lime reminds me of summer. (Limon kokusu bana yazı hatırlatıyor.)
- I prefer lime-flavored sparkling water over plain. (Düz su yerine limon aromalı gazlı suyu tercih ederim.)
- The lime tree needs plenty of sunlight to grow. (Limon ağacı büyümek için bol miktarda güneş ışığına ihtiyaç duyar.)
- Lime and coconut make a great flavor combination. (Limon ve hindistan cevizi harika bir lezzet kombinasyonu oluşturur.)
- Lime is a popular ingredient in many Thai dishes. (Limon birçok Tay yemeğinde popüler bir malzemedir.)
- Lime can help to enhance the flavors of other ingredients in a recipe. (Limon, tarifteki diğer malzemelerin lezzetlerini artırmaya yardımcı olabilir.)
- I love to make lime sorbet in the summer. (Yazın limonlu sorbe yapmayı seviyorum.)
Lime (Devamı)
- The lime grove was destroyed in the hurricane. (Limon bahçesi kasırgada tahrip edildi.)
- Lime juice can be used as a natural meat tenderizer. (Limon suyu doğal bir et yumuşatıcısı olarak kullanılabilir.)
- Lime is a common ingredient in many salsa recipes. (Limon, birçok salsa tarifinde ortak bir malzemedir.)
- The lime in the guacamole really brought out the flavors. (Guacamole’daki limon, gerçekten lezzetleri ortaya çıkardı.)
- Lime is often used to balance out spicy dishes. (Limon, baharatlı yemekleri dengede tutmak için sıklıkla kullanılır.)
- I planted a lime tree in my backyard last spring. (Geçen bahar bahçeme bir limon ağacı diktim.)
- The lime sorbet was a hit at the dinner party. (Limonlu sorbe, akşam yemeği partisinde çok sevildi.)
- The limeade stand was a popular spot at the summer fair. (Limonata standı yaz fuarında popüler bir yerdi.)
- I love the tangy flavor of lime in my ceviche. (Cevichedeki limonun ekşi tadını seviyorum.)
- Lime is a versatile ingredient that can be used in sweet and savory dishes. (Limon, tatlı ve tuzlu yemeklerde kullanılabilen çok yönlü bir malzemedir.)
Hemen Yorum Yaz