Limb İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Limb (Uzuv)
Limb kelimesi, insan veya hayvan vücudunda bulunan kol veya bacak gibi uzuvları ifade eder.
Örnek Cümleler:
- She injured her limb during the soccer match. (O, futbol maçında uzvunu incitti.)
- The monkey used its long limbs to climb up the tree. (Maymun, uzun uzuvlarını ağaca tırmanmak için kullandı.)
- He lost his limbs in a terrible accident. (O, korkunç bir kazada uzuvlarını kaybetti.)
- The athlete stretched his limbs before the race. (Sporcu, yarıştan önce uzuvlarını germişti.)
- The octopus has eight limbs. (Ahtapotun sekiz uzvu vardır.)
- She had a tattoo on her lower limb. (O, alt uzvunda bir dövme vardı.)
- The dog had a broken limb and couldn’t walk properly. (Köpeğin kırık bir uzvu vardı ve düzgün yürüyemiyordu.)
- The gymnast used her strong limbs to perform a perfect routine. (Jimnastikçi, mükemmel bir rutin için güçlü uzuvlarını kullandı.)
- He had a prosthetic limb after losing his leg in the war. (O, savaşta bacağını kaybettikten sonra protez bir uzva sahipti.)
- The bird’s wings are its limbs that help it fly. (Kuşun kanatları, onun uçmasına yardımcı olan uzuvlarıdır.)
- The patient’s limb was amputated due to a severe infection. (Hastanın uzvu şiddetli bir enfeksiyon nedeniyle ampute edildi.)
- The tree’s limbs reached out over the fence. (Ağacın dalları, çitin üzerine uzandı.)
- The swimmer kicked her limbs to move through the water. (Yüzücü, suyun içinden hareket etmek için uzuvlarını kullandı.)
- The lizard can detach its limbs as a defense mechanism. (Kertenkele, kendini savunmak için uzuvlarını ayırabilir.)
- He had a rare condition where his limbs grew at an abnormal rate. (O, uzuvlarının anormal bir hızda büyüdüğü nadir bir duruma sahipti.)
- The robot had mechanical limbs that could lift heavy objects. (Robotun ağır nesneleri kaldırabilen mekanik uzuvları vardı.)
- The doctor wrapped the bandage tightly around the patient’s injured limb. (Doktor, hastanın yaralı uzvu etrafına sıkıca sargı yaptı.)
- The tree trimmer carefully pruned the limbs to shape the tree. (Ağaç budama uzmanı, ağacın şeklini vermek için dikkatlice dalları kesti.)
- The paraplegic man used a wheelchair to move around since he couldn’t use his lower limbs. (Felçli adam, alt uzuvlarını kullanamadığı için hareket etmek için tekerlekli sandalye kullandı.)
- The gymn
ast lost her grip and fell, injuring her limb. (Jimnastikçi, tutuşunu kaybetti ve düşerek uzvunu incitti.)
Türkçe Karşılıklar:
- O, futbol maçında uzvunu incitti.
- Maymun, uzun uzuvlarını ağaca tırmanmak için kullandı.
- O, korkunç bir kazada uzuvlarını kaybetti.
- Sporcu, yarıştan önce uzuvlarını germişti.
- Ahtapotun sekiz uzvu vardır.
- O, alt uzvunda bir dövme vardı.
- Köpeğin kırık bir uzvu vardı ve düzgün yürüyemiyordu.
- Jimnastikçi, mükemmel bir rutin için güçlü uzuvlarını kullandı.
- O, savaşta bacağını kaybettikten sonra protez bir uzva sahipti.
- Kuşun kanatları, onun uçmasına yardımcı olan uzuvlarıdır.
- Hastanın uzvu şiddetli bir enfeksiyon nedeniyle ampute edildi.
- Ağacın dalları, çitin üzerine uzandı.
- Yüzücü, suyun içinden hareket etmek için uzuvlarını kullandı.
- Kertenkele, kendini savunmak için uzuvlarını ayırabilir.
- O, uzuvlarının anormal bir hızda büyüdüğü nadir bir duruma sahipti.
- Robotun ağır nesneleri kaldırabilen mekanik uzuvları vardı.
- Doktor, hastanın yaralı uzvu etrafına sıkıca sargı yaptı.
- Ağaç budama uzmanı, ağacın şeklini vermek için dikkatlice dalları kesti.
- Felçli adam, alt uzuvlarını kullanamadığı için hareket etmek için tekerlekli sandalye kullandı.
- Jimnastikçi, tutuşunu kaybetti ve düşerek uzvunu incitti.
Hemen Yorum Yaz