Like İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Like İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Like” Kelimesiyle İlgili Cümleler

“Like” kelimesi, Türkçede “gibi” veya “hoşlanmak” anlamına gelmektedir.

Örnek Cümleler:

1. I like chocolate. (Çikolatayı severim.)
2. She sings like an angel. (O, bir melek gibi şarkı söyler.)
3. The house looks like a palace. (Ev bir saray gibi görünüyor.)
4. He talks like he knows everything. (O, her şeyi bildiğini düşünerek konuşur.)
5. It tastes like heaven. (Burası cennet gibi tadıyor.)
6. I feel like I’m on top of the world. (Dünya kadar mutluyum gibi hissediyorum.)
7. He works like a machine. (O, bir makine gibi çalışır.)
8. She looks like her mother. (O, annesine benziyor gibi görünüyor.)
9. It smells like rotten eggs. (Bu, çürümüş yumurta gibi kokuyor.)
10. He runs like a cheetah. (O, bir çita gibi koşar.)
11. I sleep like a baby. (Bebek gibi uyurum.)
12. She dances like a professional. (O, bir profesyonel gibi dans ediyor.)
13. It sounds like a good idea. (Bu iyi bir fikir gibi geliyor.)
14. He acts like a child. (O, bir çocuk gibi davranır.)
15. She looks at him like he’s crazy. (O, ona deli gibi bakıyor.)
16. It feels like summer. (Burası yaz gibi hissettiriyor.)
17. He treats her like a queen. (O, ona kraliçe gibi davranır.)
18. She writes like an author. (O, bir yazar gibi yazar.)
19. It looks like it’s going to rain. (Yağmur yağacak gibi görünüyor.)
20. He smells like he hasn’t showered in days. (O, günlerdir duş almamış gibi kokuyor.)

21. She dresses like a fashion model. (O, bir moda modeli gibi giyinir.)
22. He talks to his plants like they are his children. (O, bitkilerine çocukları gibi konuşur.)
23. It tastes like home cooking. (Bu, ev yemeği gibi tadıyor.)
24. She acts like she doesn’t care, but I know she does. (O, umursamıyormuş gibi davranıyor ama ben biliyorum ki umursuyor.)
25. It looks like the sun is setting. (Güneş batıyor gibi görünüyor.)
26. He plays guitar like a rockstar. (O, bir rock yıldızı gibi gitar çalar.)
27. She looks like she’s in pain. (O, acı içindeymiş gibi görünüyor.)
28. It smells like freshly baked bread. (Bu, taze pişmiş ekmek gibi kokuyor.)
29. He sings like a bird. (O, bir kuş gibi şarkı söyler.)
30. She hugs me like she never wants to let go. (O, beni bırakmak istemiyormuş gibi sarılır.)

Not: Yukarıdaki örnek cümlelerde “like” kelimesi “gibi” anlamında kullanıldığı gibi, bazı cümlelerde “hoşlanmak” anlamında da kullanılmıştır.