Lifelong İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lifelong İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lifelong

Lifelong, Türkçe’de “ömür boyu” anlamına gelir. Bu kelime, bir kişinin hayatının her döneminde geçerli olan veya bir kişinin hayatının tamamında süren faaliyetler için kullanılır.

İşte örnek cümleler:

  1. It’s important to maintain lifelong learning habits. (Ömür boyu öğrenme alışkanlıklarını sürdürmek önemlidir.)
  2. Lifelong friendships are priceless. (Ömür boyu arkadaşlıklar paha biçilmezdir.)
  3. He was honored for his lifelong contributions to science. (O, bilime yaptığı ömür boyu katkılardan dolayı onurlandırıldı.)
  4. Physical activity is essential for lifelong health. (Fiziksel aktivite, ömür boyu sağlık için önemlidir.)
  5. Lifelong learning is a key to success in today’s world. (Ömür boyu öğrenme, bugünün dünyasında başarı için önemli bir anahtardır.)
  6. She dedicated her life to helping others and had a lifelong impact on many people. (O, başkalarına yardım etmeye hayatını adadı ve birçok insan üzerinde ömür boyu etki bıraktı.)
  7. Being a lifelong learner means being open to new ideas and experiences. (Ömür boyu öğrenen olmak, yeni fikirlere ve deneyimlere açık olmayı gerektirir.)
  8. She had a lifelong dream of traveling around the world. (O, dünya turu yapma hayalini ömrü boyunca taşıdı.)
  9. He was a lifelong fan of jazz music. (O, caz müziğine ömrü boyunca hayranlık duydu.)
  10. Lifelong learning is not just about gaining knowledge, it’s also about personal growth. (Ömür boyu öğrenme sadece bilgi edinmekle ilgili değildir, aynı zamanda kişisel gelişimle de ilgilidir.)
  11. He made lifelong memories on his trip to Europe. (O, Avrupa seyahati sırasında ömür boyu unutamayacağı anılar biriktirdi.)
  12. Lifelong education is a fundamental right for everyone. (Herkes için ömür boyu eğitim temel bir haktır.)
  13. She was a lifelong advocate for animal rights. (O, hayvan hakları için ömrü boyunca savunuculuk yaptı.)
  14. He maintained a lifelong commitment to his family. (O, ailesine ömrü boyunca bağlı kaldı.)
  15. Lifelong learners are always seeking new opportunities for growth. (Ömür boyu öğrenenler her zaman büyüme için yeni fırsatlar ararlar.)
  16. She learned to

play the piano at a young age and continued her lifelong passion for music. (O, genç yaşta piyano çalmayı öğrendi ve müzikle ömrü boyunca tutkuyla ilgilendi.)
17. She faced many challenges throughout her lifelong pursuit of a medical degree, but never gave up. (Tıp diploması elde etmek için ömrü boyunca pek çok zorlukla karşılaştı, ancak asla pes etmedi.)

  1. Lifelong learning helps individuals stay intellectually stimulated and engaged with the world around them. (Ömür boyu öğrenme, bireylerin zihinsel olarak uyarılmış ve çevreleriyle ilgili olmalarına yardımcı olur.)
  2. He had a lifelong love of literature and read voraciously throughout his life. (O, edebiyata ömrü boyunca aşık oldu ve hayatı boyunca doyumsuz bir şekilde okudu.)
  3. She pursued her lifelong dream of starting her own business and succeeded through hard work and dedication. (O, kendi işini kurma ömrü boyunca hayalini takip etti ve sıkı çalışma ve özveriyle başarılı oldu.)

Türkçe anlamlarıyla birlikte örnek cümlelerde “lifelong” kelimesinin çeşitli kullanımlarını görebilirsiniz. Ömür boyu süren alışkanlıklardan, hayallerden, ilgi alanlarından ve hedeflerden bahsedilirken bu kelime sıklıkla kullanılır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.