Lie İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lie İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lie İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Yalan söylemek, yanıltmak.

Örnek Cümleler:

  1. She lied to her parents about her whereabouts last night. (Dün geceki yerini ebeveynlerine yalan söyledi.)
  2. I can’t believe he lied to me about something so trivial. (O, bu kadar önemsiz bir şey hakkında bana yalan söylediği için inanamıyorum.)
  3. The politician was caught lying about his qualifications. (Politikacı nitelikleri hakkında yalan söylediği yakalandı.)
  4. Don’t lie to me, I can tell when you’re not telling the truth. (Bana yalan söyleme, doğruyu söylemediğinde anlayabilirim.)
  5. She lied through her teeth about her involvement in the scandal. (Skandala karışma konusunda dişlerini sıktı ve yalan söyledi.)
  6. He was accused of lying under oath during the trial. (Davada yemin altında yalan söylemekle suçlandı.)
  7. The child lied to his teacher about finishing his homework. (Çocuk ödevini bitirdiği hakkında öğretmenine yalan söyledi.)
  8. You can’t build a relationship on lies. (Yalanlar üzerine bir ilişki kuramazsın.)
  9. He told a little white lie to get out of trouble. (Sorundan kurtulmak için küçük bir beyaz yalan söyledi.)
  10. It’s not good to lie to yourself about your feelings. (Duygularınız hakkında kendinize yalan söylemek iyi değildir.)
  11. I can’t lie, I was impressed with his presentation. (Yalan söyleyemem, sunumundan etkilendim.)
  12. The company lied to customers about the quality of their products. (Şirket müşterilerine ürünlerinin kalitesi hakkında yalan söyledi.)
  13. I didn’t mean to lie, I just didn’t want to hurt her feelings. (Yalan söylemeyi kastetmedim, sadece onun duygularını incitmek istemedim.)
  14. If you lie down with dogs, you’ll get up with fleas. (Köpeklerle yatarsanız, pireyle kalkarsınız.)
  15. He lied to his boss about why he was late for work. (İşe geç kaldığı nedeni hakkında patronuna yalan söyledi.)
  16. She lied about her age to get into the club. (Kulübe girmek için yaşını yalanladı.)
  17. You can’t just lie your way through life. (Hayatınızın sadece yalanlarla geçmesine izin veremezsiniz.)
  18. The witness was caught lying on the stand. (Tanık, kürsüde yalan söylediği yakalandı.)
  19. The company’s advertisement was found to be full of lies. (Şirketin reklamı yalan doluydu.)
  20. He had to come clean and admit that he had been lying all along. (Doğruyu söylemek ve her zaman yalan söyled

ığına itiraf etmek zorunda kaldı.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. yalan söylemek
  2. inanmak, güvenmek
  3. yalan söylemek
  4. yalan söylemek
  5. yalan söylemek
  6. yalan söylemek
  7. yalan söylemek
  8. yalan
  9. beyaz yalan
  10. kendinizi kandırmak
  11. etkilenmek
  12. yalan söylemek
  13. yalan söylemek
  14. kötü arkadaşlarla takılmak
  15. yalan söylemek
  16. yalan söylemek
  17. yalan söylemek
  18. yalan söylemek
  19. yalan dolu olmak
  20. yalan söylemek, doğruyu söylemek

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.