Licit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Licit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Licit – Yasal

Licit kelimesi yasal anlamına gelmektedir. Aşağıda licit kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanıldığı 20 örnek bulunmaktadır.

1. It is important to always engage in licit business practices. (Yasal iş uygulamalarına her zaman katılmak önemlidir.)
2. The company only deals in licit products and services. (Şirket yalnızca yasal ürün ve hizmetlerle ilgilenir.)
3. The government regulates and licenses all licit businesses. (Hükümet, tüm yasal işletmeleri düzenler ve lisanslandırır.)
4. He earned his fortune through licit means. (Zenginliğini yasal yollardan kazandı.)
5. The company’s licit practices have earned them a good reputation. (Şirketin yasal uygulamaları onlara iyi bir ün kazandırmıştır.)
6. The lawyer advised his client to only engage in licit activities. (Avukat, müvekkilinin yalnızca yasal faaliyetlere katılmasını tavsiye etti.)
7. The government is cracking down on illicit drug use. (Hükümet, kaçak uyuşturucu kullanımına sert önlemler alıyor.)
8. The business was shut down for engaging in illicit activities. (İşletme, kaçak faaliyetlere katıldığı için kapatıldı.)
9. Illicit activities can result in serious legal consequences. (Kaçak faaliyetler ciddi yasal sonuçlara yol açabilir.)
10. The company was fined for engaging in illicit business practices. (Şirket, kaçak iş uygulamalarına katıldığı için cezalandırıldı.)
11. He was arrested for his involvement in illicit activities. (Kaçak faaliyetlere katılımından dolayı tutuklandı.)
12. Illicit activities are a threat to national security. (Kaçak faaliyetler ulusal güvenliğe tehdit oluşturur.)
13. The police are investigating the illicit activities of the organized crime group. (Polis, örgütlü suç grubunun kaçak faaliyetlerini soruşturuyor.)
14. Illicit drugs can have serious health consequences. (Kaçak uyuşturucular ciddi sağlık sonuçlarına yol açabilir.)
15. Illicit arms trade is a major problem in some regions of the world. (Kaçak silah ticareti dünyanın bazı bölgelerinde c

iddialı bir sorundur.)
16. The government is taking steps to combat illicit financial activities. (Hükümet, kaçak finansal faaliyetlerle mücadele etmek için adımlar atıyor.)

17. Illicit wildlife trade is a threat to endangered species. (Kaçak yaban hayatı ticareti, nesli tehlike altındaki türler için bir tehdit oluşturur.)
18. The company was found guilty of engaging in illicit environmental practices. (Şirket, kaçak çevresel uygulamalara katıldığı suçlamasıyla suçlu bulundu.)
19. Illicit trade can undermine the legitimate economy. (Kaçak ticaret, meşru ekonomiyi zayıflatabilir.)
20. The government is working to prevent the illicit trade of cultural artifacts. (Hükümet, kültürel eserlerin kaçak ticaretini önlemek için çalışıyor.)