Letter Box İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Letter Box İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Letter Box Nedir?

Letter box, posta kutusu anlamına gelir. Bu, postaların bırakıldığı ve alındığı bir kutudur.

Örnek Cümleler:

1. My friend forgot to check the letter box today.
   (Dostum bugün posta kutusunu kontrol etmeyi unuttu.)

2. I’ll go check the letter box in case there’s any mail.
   (Posta varsa kontrol etmek için posta kutusuna gideceğim.)

3. The letter box was overflowing with mail.
   (Posta kutusu posta ile taşıyordu.)

4. The mailman drops off letters in the letter box every day.
   (Postacı her gün posta kutusuna mektup bırakır.)

5. I have a key to the letter box so I can check the mail whenever I want.
   (Posta kutusunun anahtarını benim, istediğim zaman postayı kontrol edebilirim.)

6. I need to go to the post office to buy a letter box.
   (Posta kutusu satın almak için postaneye gitmem gerekiyor.)

7. I put the package in the letter box so the mailman can pick it up.
   (Postacı paketi alabilir diye posta kutusuna koydum.)

8. The letter box is full of junk mail again.
   (Posta kutusu yine gereksiz posta ile dolu.)

9. I always check the letter box before I leave the house.
   (Evden ayrılmadan önce her zaman posta kutusunu kontrol ederim.)

10. The letter box is located at the end of the driveway.
    (Posta kutusu, araba yolu sonunda bulunur.)

11. The letter box was damaged in the storm.
    (Fırtınada posta kutusu zarar gördü.)

12. I received a birthday card in the letter box today.
    (Doğum günümde bugün posta kutusunda bir kart aldım.)

13. The letter box needs to be emptied before more mail can be added.
    (Daha fazla posta eklenmeden önce posta kutusu boşaltılmalıdır.)

14. The letter box is painted blue and has a small flag on it.
    (Posta kutusu mavi boyalı ve üzerinde küçük bir bayrak var.)

15. The letter box was stolen from the front porch.
    (Posta kutusu verandanın önünden çalındı.)

16. The mail carrier left a note in the letter box about a missed delivery.
    (Posta dağıtıcısı, teslimatı kaçırdığına dair bir not bıraktı.)

17. I found a lost kitten near the letter box.
    (Posta kutusu yakınında kaybolan bir kedi buldum.)

18. The letter box is too small for packages, so I have to go to the post office to pick them up.
    (Posta kutusu paketler için çok küçük olduğundan, onları almak için postaneye gitmek zorundayım.)

19. The letter box is made of metal and has a

secure lock on it.
(Posta kutusu metal yapıda ve üzerinde güvenli bir kilit bulunuyor.)

20. The letter box was filled with Christmas cards during the holiday season.
    (Tatil sezonunda posta kutusu Noel kartlarıyla doluydu.)