Leisurely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Leisurely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Leisurely Nedir?


Leisurely kelimesi, “acelesiz, sakin, yavaşça” gibi anlamlara gelen bir sıfattır.

Örnek Cümleler:


1. She took a leisurely stroll along the beach. (O, sahilde yavaşça bir yürüyüş yaptı.)
2. We had a leisurely breakfast and read the newspaper. (Biz, sakin bir kahvaltı yaptık ve gazete okuduk.)
3. He enjoys leisurely activities like fishing and gardening. (O, balık tutma ve bahçe işleri gibi sakin etkinlikleri sever.)
4. The leisurely pace of the movie made it difficult to stay awake. (Filmin sakin temposu uyanık kalmayı zorlaştırdı.)
5. We took a leisurely drive through the countryside. (Biz, kırsal alanlardan yavaşça bir sürüş yaptık.)
6. The restaurant had a leisurely atmosphere, perfect for a romantic dinner. (Restoran, romantik bir yemek için mükemmel olan sakin bir atmosfere sahipti.)
7. She spent a leisurely afternoon reading in the park. (O, parkta okuyarak sakin bir öğleden geçirdi.)
8. The leisurely pace of life in the countryside was a welcome change from the city. (Kırsal kesimdeki sakin yaşam temposu, şehirden hoş bir değişiklik oldu.)
9. The couple enjoyed a leisurely game of chess by the fireplace. (Çift, şömine başında sakin bir satranç oyunu keyfi yaşadı.)
10. They took a leisurely approach to completing the project, which allowed for more creativity. (Proje tamamlama konusunda sakin bir yaklaşım benimsediler, bu da daha fazla yaratıcılığa imkan verdi.)
11. The leisurely pace of the horse-drawn carriage ride was a pleasant way to see the city. (Atlı arabayla yapılan sakin bir gezinti, şehri keşfetmenin keyifli bir yolu oldu.)
12. They enjoyed a leisurely afternoon tea at the hotel. (Otelde sakin bir öğleden sonra çayı keyfi yaşadılar.)
13. The leisurely pace of the riverboat tour allowed for plenty of sightseeing. (Nehir turunun sakin temposu, bol miktarda manzara izlemek için imkan verdi.)
14. He took a leisurely approach to his studies and still managed to do well. (O, öğrenimine sakin bir yaklaşım benimsedi ve hala iyi işler çıkardı.)
15. They enjoyed a leisurely walk through the park on a sunny day. (Güneşli bir günde parkta sakin bir yürüyüş keyfi yaşadılar.)
16. The leisurely pace of the boat ride made it easy to relax and unwind. (Tekne turunun sakin temposu, rahatlamak ve gevşemek için kolaylık sağladı.)
17. She spent a leisurely afternoon browsing the shops in the city center. (O, şehir merkezindeki mağazalarda dolaşarak

sakin bir öğleden sonra geçirdi.)
18. The couple enjoyed a leisurely picnic in the park. (Çift, parkta sakin bir piknik keyfi yaşadı.)

  1. They took a leisurely approach to exploring the museum, taking their time to appreciate each exhibit. (Müzeyi keşfetme konusunda sakin bir yaklaşım benimsediler ve her sergiyi takdir etmek için zamanlarını aldılar.)
  2. The leisurely pace of the train ride allowed for enjoying the scenery along the way. (Tren yolculuğunun sakin temposu, yol boyunca manzaraların keyfini çıkarmak için imkan verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.