Legitimate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Legitimate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Legitimate

  • Türkçe Anlamı: yasal, meşru, doğru
  1. The company has a legitimate reason for increasing prices. (Şirketin fiyatları arttırma konusunda meşru bir nedeni var.)
  2. She has a legitimate claim to the property. (Mülke meşru bir talebi var.)
  3. The government’s actions were perfectly legitimate. (Hükümetin eylemleri tamamen yasaldı.)
  4. He has a legitimate complaint about the service. (Hizmetle ilgili meşru bir şikayeti var.)
  5. The organization is a legitimate charitable foundation. (Organizasyon meşru bir yardım vakfıdır.)
  6. The police had a legitimate reason to stop the car. (Polisin arabayı durdurmak için meşru bir nedeni vardı.)
  7. The company is taking legitimate steps to reduce its carbon footprint. (Şirket, karbon ayak izini azaltmak için meşru adımlar atıyor.)
  8. It’s important to have a legitimate reason for requesting personal information. (Kişisel bilgi istemek için meşru bir nedenin olması önemlidir.)
  9. The business has a legitimate need for the information. (İşletmenin bilgiye meşru bir ihtiyacı var.)
  10. The politician made a legitimate point in the debate. (Politikacı tartışmada meşru bir noktaya değindi.)
  11. The police conducted a legitimate investigation into the crime. (Polis, suçla ilgili meşru bir soruşturma yaptı.)
  12. The agreement is legitimate and binding. (Anlaşma meşru ve bağlayıcıdır.)
  13. The company’s advertising is legitimate and not misleading. (Şirketin reklamları meşru ve yanıltıcı değil.)
  14. The charity is a legitimate organization that helps people in need. (Hayırseverlik kuruluşu, ihtiyaç sahibi insanlara yardım eden meşru bir organizasyondur.)
  15. The artist has legitimate concerns about copyright infringement. (Sanatçının telif hakkı ihlali konusunda meşru endişeleri var.)
  16. The court found the evidence to be legitimate and admissible. (Mahkeme delillerin meşru ve kabul edilebilir olduğunu buldu.)
  17. The business practices of the company are legitimate and ethical. (Şirketin iş uygulamaları meşru ve etik.)
  18. The website is legitimate and secure for online purchases. (Web sitesi, çevrimiçi satın alımlar için meşru ve güvenlidir.)
  19. The government must provide legitimate reasons for limiting freedom of speech. (Hükümet, ifade özgürlüğünü sınırlandırmak için meşru nedenler sağlamalıdır.)
  20. The company’s use of customer data is legitimate and in compliance with privacy laws. (Şirketin müşteri verilerini kullanımı meşru ve gizlilik yasalarına uygun.)
  1. The contract was reviewed by legal experts and found to be legitimate. (Sözleşme, hukuk uzmanları tarafından incelendi ve meşru olduğu belirlendi.)
  2. The company’s profits are legitimate and earned through legal means. (Şirketin karı meşru ve yasal yollarla elde edilmiştir.)
  3. The athlete’s performance was legitimate and not aided by performance-enhancing drugs. (Sporcu performansı meşru ve performans arttırıcı ilaçlarla desteklenmemiştir.)
  4. The customer’s complaint was legitimate and warranted a refund. (Müşterinin şikayeti meşru ve bir geri ödeme gerektiriyordu.)
  5. The election results were legitimate and verified by independent observers. (Seçim sonuçları meşru ve bağımsız gözlemciler tarafından doğrulandı.)
  6. The company’s use of trademarks is legitimate and in accordance with intellectual property laws. (Şirketin ticari markaların kullanımı, fikri mülkiyet yasalarına uygun ve meşrudur.)
  7. The journalist’s reporting was legitimate and based on verified sources. (Gazetecinin haberleri meşru ve doğrulanmış kaynaklara dayanıyordu.)
  8. The company’s policies are legitimate and designed to protect employees and customers. (Şirketin politikaları meşru ve çalışanları ve müşterileri korumak için tasarlanmıştır.)
  9. The charity’s fundraising efforts are legitimate and transparent. (Hayırseverlik kuruluşunun bağış toplama çabaları meşru ve şeffaftır.)
  10. The government’s decision to regulate the industry is legitimate and necessary for public safety. (Hükümetin endüstriyi düzenleme kararı, halkın güvenliği için meşru ve gereklidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.