Legitimate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Legitimate
- Türkçe Anlamı: yasal, meşru, doğru
- The company has a legitimate reason for increasing prices. (Şirketin fiyatları arttırma konusunda meşru bir nedeni var.)
- She has a legitimate claim to the property. (Mülke meşru bir talebi var.)
- The government’s actions were perfectly legitimate. (Hükümetin eylemleri tamamen yasaldı.)
- He has a legitimate complaint about the service. (Hizmetle ilgili meşru bir şikayeti var.)
- The organization is a legitimate charitable foundation. (Organizasyon meşru bir yardım vakfıdır.)
- The police had a legitimate reason to stop the car. (Polisin arabayı durdurmak için meşru bir nedeni vardı.)
- The company is taking legitimate steps to reduce its carbon footprint. (Şirket, karbon ayak izini azaltmak için meşru adımlar atıyor.)
- It’s important to have a legitimate reason for requesting personal information. (Kişisel bilgi istemek için meşru bir nedenin olması önemlidir.)
- The business has a legitimate need for the information. (İşletmenin bilgiye meşru bir ihtiyacı var.)
- The politician made a legitimate point in the debate. (Politikacı tartışmada meşru bir noktaya değindi.)
- The police conducted a legitimate investigation into the crime. (Polis, suçla ilgili meşru bir soruşturma yaptı.)
- The agreement is legitimate and binding. (Anlaşma meşru ve bağlayıcıdır.)
- The company’s advertising is legitimate and not misleading. (Şirketin reklamları meşru ve yanıltıcı değil.)
- The charity is a legitimate organization that helps people in need. (Hayırseverlik kuruluşu, ihtiyaç sahibi insanlara yardım eden meşru bir organizasyondur.)
- The artist has legitimate concerns about copyright infringement. (Sanatçının telif hakkı ihlali konusunda meşru endişeleri var.)
- The court found the evidence to be legitimate and admissible. (Mahkeme delillerin meşru ve kabul edilebilir olduğunu buldu.)
- The business practices of the company are legitimate and ethical. (Şirketin iş uygulamaları meşru ve etik.)
- The website is legitimate and secure for online purchases. (Web sitesi, çevrimiçi satın alımlar için meşru ve güvenlidir.)
- The government must provide legitimate reasons for limiting freedom of speech. (Hükümet, ifade özgürlüğünü sınırlandırmak için meşru nedenler sağlamalıdır.)
- The company’s use of customer data is legitimate and in compliance with privacy laws. (Şirketin müşteri verilerini kullanımı meşru ve gizlilik yasalarına uygun.)
- The contract was reviewed by legal experts and found to be legitimate. (Sözleşme, hukuk uzmanları tarafından incelendi ve meşru olduğu belirlendi.)
- The company’s profits are legitimate and earned through legal means. (Şirketin karı meşru ve yasal yollarla elde edilmiştir.)
- The athlete’s performance was legitimate and not aided by performance-enhancing drugs. (Sporcu performansı meşru ve performans arttırıcı ilaçlarla desteklenmemiştir.)
- The customer’s complaint was legitimate and warranted a refund. (Müşterinin şikayeti meşru ve bir geri ödeme gerektiriyordu.)
- The election results were legitimate and verified by independent observers. (Seçim sonuçları meşru ve bağımsız gözlemciler tarafından doğrulandı.)
- The company’s use of trademarks is legitimate and in accordance with intellectual property laws. (Şirketin ticari markaların kullanımı, fikri mülkiyet yasalarına uygun ve meşrudur.)
- The journalist’s reporting was legitimate and based on verified sources. (Gazetecinin haberleri meşru ve doğrulanmış kaynaklara dayanıyordu.)
- The company’s policies are legitimate and designed to protect employees and customers. (Şirketin politikaları meşru ve çalışanları ve müşterileri korumak için tasarlanmıştır.)
- The charity’s fundraising efforts are legitimate and transparent. (Hayırseverlik kuruluşunun bağış toplama çabaları meşru ve şeffaftır.)
- The government’s decision to regulate the industry is legitimate and necessary for public safety. (Hükümetin endüstriyi düzenleme kararı, halkın güvenliği için meşru ve gereklidir.)
Hemen Yorum Yaz