Leftist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Leftist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Leftist Nedir?

Leftist, sol görüşlü anlamına gelir ve sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan daha eşitlikçi bir toplum düzeni savunan kişi veya grupları ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. The leftist party advocates for more government intervention in the economy. (Solcu parti, ekonomide daha fazla devlet müdahalesini savunur.)
2. The leftist movement has gained momentum in recent years. (Solcu hareket, son yıllarda ivme kazandı.)
3. The leftist politician promised to raise the minimum wage if elected. (Solcu politikacı, seçilirse asgari ücreti yükseltmeyi vaat etti.)
4. The leftist activists organized a protest against police brutality. (Solcu aktivistler, polis şiddetine karşı bir protesto düzenledi.)
5. Many students on campus identify as leftist. (Kampüsteki birçok öğrenci solcu olarak tanımlanıyor.)
6. The leftist candidate is leading in the polls. (Solcu aday anketlerde önde gidiyor.)
7. The leftist group believes in universal healthcare. (Solcu grup, evrensel sağlık hizmetine inanıyor.)
8. The leftist party wants to increase taxes on the wealthy. (Solcu parti, zenginlere vergileri artırmak istiyor.)
9. The leftist activist was arrested for protesting outside the government building. (Solcu aktivist, hükümet binası önünde protesto yaptığı için tutuklandı.)
10. The leftist professor teaches sociology at the university. (Solcu profesör üniversitede sosyoloji dersi veriyor.)
11. The leftist movement aims to eliminate income inequality. (Solcu hareket, gelir eşitsizliğini ortadan kaldırmayı amaçlıyor.)
12. The leftist candidate has a strong support base among young people. (Solcu adayın gençler arasında güçlü bir destek tabanı var.)
13. The leftist group organized a fundraiser for a local homeless shelter. (Solcu grup, yerel bir evsiz barınağı için bir bağış toplama etkinliği düzenledi.)
14. The leftist party is critical of the current administration’s foreign policy. (Solcu parti, mevcut yönetimin dış politikasını

eleştirel.)
15. The leftist movement supports the rights of marginalized communities. (Solcu hareket, marjinalleştirilmiş toplulukların haklarını destekler.)

16. The leftist politician proposed a plan to increase funding for public education. (Solcu politikacı, kamu eğitimine daha fazla fon sağlamak için bir plan önerdi.)
17. The leftist group organized a sit-in at the local city hall to demand action on climate change. (Solcu grup, iklim değişikliği konusunda eylem yapmak için yerel belediye binasında oturma eylemi düzenledi.)
18. The leftist party has been accused of being too radical by their opponents. (Solcu parti, muhalifleri tarafından çok radikal olmakla suçlandı.)
19. The leftist activists protested against the government’s decision to cut funding for social services. (Solcu aktivistler, hükümetin sosyal hizmetlere yönelik fonları kesme kararına karşı protesto düzenledi.)
20. The leftist candidate is known for her strong stance on immigration reform. (Solcu aday, göçmenlik reformu konusundaki güçlü duruşuyla tanınıyor.)