Launder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Launder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Launder İle İlgili Cümleler

Launder kelimesi, genellikle çamaşır yıkama işleminin yapıldığı yer anlamında kullanılır.

  1. I have to launder my clothes before going to the party. (Partiye gitmeden önce kıyafetlerimi yıkamam gerekiyor.)
  2. She decided to launder her sheets today. (Bugün çarşaflarını yıkamaya karar verdi.)
  3. He doesn’t like to launder his own clothes. (Kendi kıyafetlerini yıkamaktan hoşlanmıyor.)
  4. They have a launderette in their apartment complex. (Apartman komplekslerinde bir çamaşırhane var.)
  5. The hotel offers a launder service for guests. (Otel, konukları için çamaşır yıkama hizmeti sunuyor.)
  6. She uses a special detergent to launder her baby’s clothes. (Bebeğinin kıyafetlerini yıkamak için özel bir deterjan kullanıyor.)
  7. He forgot to launder his socks last night. (Dün gece çoraplarını yıkamayı unuttu.)
  8. The restaurant launders its tablecloths every day. (Restoran, her gün masa örtülerini yıkıyor.)
  9. The cleaning lady will launder your clothes for you. (Temizlikçi sizin için kıyafetlerinizi yıkacak.)
  10. She used to launder her husband’s shirts by hand. (Eskiden kocasının gömleklerini elde yıkardı.)
  11. He always launders his gym clothes after a workout. (Her antrenmandan sonra spor kıyafetlerini yıkamayı sever.)
  12. The dormitory has a launderette on the first floor. (Yurtun birinci katında bir çamaşırhane var.)
  13. She hung her clothes out to dry after laundering them. (Kıyafetlerini yıkadıktan sonra asmak için dışarı astı.)
  14. The dry cleaner can launder your delicate items. (Kuru temizleyici hassas eşyalarınızı yıkayabilir.)
  15. He doesn’t like to launder his bed sheets often. (Çarşaflarını sık sık

    yıkamaktan hoşlanmıyor.)

  16. The laundromat is open 24/7. (Çamaşırhane 7/24 açık.)
  17. She accidentally laundered her red shirt with her whites. (Kazara kırmızı gömleğini beyazlarıyla birlikte yıkadı.)
  18. He prefers to launder his own clothes to save money. (Para tasarrufu yapmak için kendi kıyafetlerini yıkamayı tercih ediyor.)
  19. The hotel charges extra for its launder service. (Otel, çamaşır yıkama hizmeti için ekstra ücret alıyor.)
  20. She forgot to add detergent when laundering her clothes. (Kıyafetlerini yıkarken deterjan eklemeyi unuttu.)

Toplamda 20 örnek cümle ile “launder” kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına dair fikir sahibi oldunuz.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.