Ladle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ladle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ladle (Çorba Kasesi) İle İlgili Cümleler

Ladle kelimesi Türkçe’de “çorba kepçesi” anlamına gelmektedir. Aşağıda, ladle kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

  1. The chef used a ladle to serve the soup. (Şef, çorbayı servis etmek için bir çorba kepçesi kullandı.)
  2. We need a ladle to scoop out the water from the bucket. (Kovadan su almak için bir çorba kepçesine ihtiyacımız var.)
  3. The soup ladle is made of stainless steel. (Çorba kepçesi paslanmaz çelikten yapılmıştır.)
  4. My mother always uses a ladle to make her famous spaghetti sauce. (Annem her zaman ünlü spagetti sosunu yapmak için bir çorba kepçesi kullanır.)
  5. The waiter handed me a ladle for the hotpot. (Garson bana sıcak tencere için bir çorba kepçesi verdi.)
  6. She gently stirred the soup with a ladle. (Çorba kepçesi ile nazikçe çorba karıştırdı.)
  7. The soup was served in a large ceramic ladle. (Çorba büyük bir seramik çorba kepçesi içinde servis edildi.)
  8. Please pass me the ladle so I can serve myself some soup. (Lütfen bana çorba servisi yapabilmek için çorba kepçesini verin.)
  9. The chef used a ladle to pour the sauce over the chicken. (Şef, tavuk üzerine sos dökmek için bir çorba kepçesi kullandı.)
  10. I need to buy a ladle for my new kitchen. (Yeni mutfağım için bir çorba kepçesi almam gerekiyor.)
  11. The soup ladle is too big for this pot. (Çorba kepçesi bu tencere için çok büyük.)
  12. He carefully skimmed the fat from the soup with a ladle. (O, çorbadan yağı dikkatlice çorba kepçesi ile aldı.)
  13. She scooped some water out of the pool with a ladle. (Havuzdan bir çorba kepçesi ile biraz su aldı.)
  14. The soup ladle was passed around the table so everyone could serve themselves. (Çorba kepçesi herkesin kendine servis yapabilmesi için masanın etrafında dolaştırıldı.)
  15. The ladle was used to stir the hot chocolate. (Çikolatayı karıştırmak için çorba kepçesi kullanıldı.)
  16. She carefully poured the hot soup into the bowls with a ladle. (O, sıcak çorbayı çorba kepçesi ile d

ikkatlice kâselere döktü.)
17. The ladle has a long handle to keep your hands away from the hot soup. (Çorba kepçesi, ellerinizi sıcak çorbadan uzak tutmak için uzun bir sapı var.)

  1. I accidentally dropped the ladle into the soup and had to fish it out. (Çorba kepçesini yanlışlıkla çorbaya düşürdüm ve çıkarmak zorunda kaldım.)
  2. She used a ladle to portion out the stew into bowls. (O, güveç yemeğini kâselere porsiyonlamak için bir çorba kepçesi kullandı.)
  3. The ladle was left in the pot and sank to the bottom. (Çorba kepçesi tencerede bırakıldı ve tabana battı.)

Bu örnek cümlelerle ladle kelimesinin İngilizce kullanımı hakkında daha fazla bilgi sahibi oldunuz.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.