Kindheartedness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Kindheartedness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Kindheartedness Nedir?

Kindheartedness Türkçe’de “iyi kalplilik” veya “şefkatli olma” anlamına gelir. Bir insanın başkalarına karşı merhametli, anlayışlı ve şefkatli olması durumunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. She always shows kindheartedness towards everyone she meets. (Her zaman tanıştığı herkese iyi kalplilik gösterir.)
  2. His kindheartedness knows no bounds. (Onun şefkatli olması sınırları aşar.)
  3. It takes a lot of kindheartedness to forgive someone who has wronged you. (Sana haksızlık yapmış birisini affetmek için çok fazla şefkat gerekir.)
  4. The teacher’s kindheartedness towards her students made her very popular among them. (Öğretmenin öğrencilerine karşı şefkatli olması onu aralarında çok popüler yaptı.)
  5. Kindheartedness is a trait that is highly valued in many cultures. (İyi kalplilik birçok kültürde çok değerli bir özelliktir.)
  6. His kindheartedness made him the perfect candidate for the job. (Onun iyi kalpliliği, iş için mükemmel bir aday yaptı.)
  7. It’s important to show kindheartedness to those in need. (İhtiyaçları olanlara şefkat göstermek önemlidir.)
  8. She is known for her kindheartedness and generosity. (O, iyi kalpliliği ve cömertliğiyle tanınır.)
  9. Kindheartedness can go a long way in making the world a better place. (İyi kalplilik, dünyayı daha iyi bir yer yapmak için uzun bir yol kat edebilir.)
  10. Her kindheartedness was evident in the way she cared for her elderly neighbors. (O’nun iyi kalpliliği, yaşlı komşularına bakışındaki şekilde açıktı.)
  11. The kindheartedness of strangers during a crisis can restore one’s faith in humanity. (Bir kriz sırasında yabancıların şefkatliliği, insanlığa olan inancı geri kazandırabilir.)
  12. His kindheartedness towards animals made him a passionate animal rights activist. (Hayvanlara karşı şefkatliliği, onu tutkulu bir hayvan hakları aktivisti yaptı.)
  13. A little kindheartedness can make someone’s day. (Biraz şefkatlilik, birinin gününü daha iyi hale getirebilir.)
  14. The kindheartedness of the volunteers was heartwarming. (Gönüllülerin şefkatliliği, yürek ısıtıcıydı.)
  15. Kindheartedness is not a weakness; it’s a strength. (İyi kalplilik bir zayıflık değil, bir güçtür.)
  16. She was touched by the kindheartedness of strangers who helped her when she was lost. (Kaybolduğunda ona yardım eden yabancıların şefkatliliği onu dokundurdu.)
  17. Kindheart

edness is contagious; when you show it to others, they are more likely to show it to someone else. (İyi kalplilik bulaşıcıdır; başkalarına gösterdiğinizde, onlar da başka birine gösterme olasılıkları daha yüksektir.)
18. The kindheartedness of the community was evident in the way they came together to help those affected by the natural disaster. (Toplumun iyi kalpliliği, doğal afetlerden etkilenenlere yardım etmek için bir araya gelme şekillerinde açıktı.)

  1. Kindheartedness is a choice; choose to be kind every day. (İyi kalplilik bir seçimdir; her gün iyilik yapmaya karar verin.)
  2. His kindheartedness towards his coworkers made the workplace a more pleasant environment. (İş arkadaşlarına karşı şefkatliliği, çalışma ortamını daha keyifli hale getirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.