Just Before İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Just Before İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Just Before Nedir?

Just before, “tam önce” anlamına gelir ve bir eylemin gerçekleşmeden önceki son anı ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. Just before the exam, I reviewed all my notes. (Sınava tam önce, tüm notlarımı gözden geçirdim.)
2. We arrived at the airport just before our flight took off. (Uçağımız kalkmadan tam önce havaalanına vardık.)
3. She got dressed just before the party started. (Parti başlamadan tam önce giyindi.)
4. I finished the project just before the deadline. (Son teslim tarihinden tam önce proje işimi bitirdim.)
5. Just before the storm hit, we secured all the windows and doors. (Fırtına başlamadan tam önce, tüm pencereleri ve kapıları kapattık.)
6. He called me just before he left for the airport. (Havaalanına gitmeden tam önce beni aradı.)
7. She finished cooking just before the guests arrived. (Misafirler gelmeden tam önce yemek pişirmeyi bitirdi.)
8. He caught the ball just before it hit the ground. (Top yere düşmeden tam önce yakaladı.)
9. We left the restaurant just before it started raining. (Yağmur başlamadan tam önce restorandan ayrıldık.)
10. The train arrived just before we got to the station. (İstasyona varmadan tam önce tren geldi.)
11. He finished his speech just before the audience got bored. (İzleyiciler sıkılmadan tam önce konuşmasını bitirdi.)
12. The baby woke up just before his parents came home. (Ebeveynleri eve gelmeden tam önce bebek uyandı.)
13. He made a quick phone call just before the meeting started. (Toplantı başlamadan tam önce hızlıca telefon görüşmesi yaptı.)
14. She finished her makeup just before they called her name. (Adını söylemeden tam önce makyajını bitirdi.)
15. They arrived at the movie theater just before the previews started. (Fragmanlar başlamadan tam önce sinemaya geldiler.)
16. He sent the email just before the internet connection went out. (İnternet bağlantısı kesilmeden tam önce e-mail gönderdi.)
17. We finished the hike just before

the sun set. (Güneş batmadan tam önce yürüyüşümüzü bitirdik.)
18. She found her keys just before she left the house. (Evinde çıkıp gitmeden tam önce anahtarlarını buldu.)

19. He arrived at the party just before it ended. (Parti sona ermeden tam önce partiye geldi.)
20. We finished the game just before it started raining. (Yağmur başlamadan tam önce oyunu bitirdik.)