Jaundiced İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jaundiced İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jaundiced Nedir?

Jaundiced, karaciğer fonksiyon bozukluğu nedeniyle vücutta biriken bilirubin maddesi nedeniyle deride ve gözlerde sarılık oluşması durumunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. Doctors noticed that the newborn’s skin appeared jaundiced.

    (Doktorlar, yenidoğanın cildinin sarımtırak göründüğünü fark ettiler.)

  2. The patient’s jaundiced eyes indicated a serious liver problem.

    (Hastanın sararmış gözleri ciddi bir karaciğer problemine işaret etti.)

  3. The jaundiced appearance of the man’s skin was alarming to his family.

    (Adamın cildinin sarımtırak görünümü ailesi için endişe vericiydi.)

  4. Jaundiced babies often require phototherapy to treat their condition.

    (Sarılık olan bebeklerin durumunu tedavi etmek için sıklıkla fototerapi gereklidir.)

  5. The doctor diagnosed the patient with jaundice after conducting several tests.

    (Doktor, birkaç test yaparak hastaya sarılık teşhisi koydu.)

  6. She couldn’t donate blood because of her jaundiced condition.

    (Sarılık durumundan dolayı kan bağışında bulunamadı.)

  7. Jaundiced skin can be a sign of liver damage or disease.

    (Sarılık cildi, karaciğer hasarı veya hastalığının bir işareti olabilir.)

  8. Her jaundiced appearance made it clear that she needed medical attention.

    (Onun sarımtırak görünümü, tıbbi müdahaleye ihtiyacı olduğunu açıkça ortaya koydu.)

  9. Jaundiced patients often experience fatigue and weakness.

    (Sarılık hastaları sıklıkla yorgunluk ve zayıflık hissederler.)

  10. The doctor explained that the jaundiced appearance was caused by a buildup of bilirubin.

    (Doktor, sarımtırak görünümün bilirubin birikmesinden kaynaklandığını açıkladı.)

  11. Her jaundiced skin made it difficult for her to feel confident in public.

    (Onun sarımtırak cildi, kamusal alanda kendine güvenmesini zorlaştırdı.)

  12. Jaundiced individuals should avoid alcohol and fatty foods.

    (Sarılık olan kişilerin alkol ve yağlı yiyeceklerden kaçınması gerekmektedir.)

  13. The doctor prescribed medication to help reduce the patient’s jaundice.

    (Doktor, hastanın

    sarılığını azaltmaya yardımcı olacak ilaçlar reçete etti.)

  14. She was worried about the jaundiced appearance of her newborn and sought medical advice.

    (Yenidoğanın sarımtırak görünümünden endişeliydi ve tıbbi tavsiye aradı.)

  15. Jaundiced skin can be itchy and uncomfortable.

    (Sarılık cildi kaşıntılı ve rahatsız edici olabilir.)

  16. The doctor recommended that the jaundiced patient get plenty of rest and stay hydrated.

    (Doktor, sarılık olan hastanın bolca dinlenmesini ve sıvı alımını sağlamasını önerdi.)

  17. Jaundiced infants may need to be hospitalized if their condition is severe.

    (Sarılık olan bebeklerin durumu şiddetliyse hastaneye yatırılmaları gerekebilir.)

  18. The jaundiced appearance of her skin made her feel self-conscious and embarrassed.

    (Cildinin sarımtırak görünümü, kendini bilinçsiz ve utanmış hissetmesine neden oldu.)

  19. Jaundiced individuals may experience nausea and vomiting.

    (Sarılık olan kişiler mide bulantısı ve kusma yaşayabilirler.)

  20. The jaundiced patient’s liver function test results were abnormal.

    (Sarılık olan hastanın karaciğer fonksiyon test sonuçları anormaldi.)

  21. Jaundiced skin can be a symptom of a serious underlying medical condition.

    (Sarılık cildi, ciddi bir temel tıbbi durumun bir belirtisi olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.