Jarringly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jarringly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jarringly Nedir?


Jarringly, Türkçe’de “sarsıcı bir şekilde” anlamına gelir. Genellikle olumsuz bir şekilde kullanılır ve sarsıcı bir etki yaratmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The loud noise jarringly woke me up from my sleep. (Yüksek sesli gürültü uykumdan beni sarsarak uyandırdı.)
  2. The sudden change in weather was jarringly unexpected. (Hava durumundaki ani değişiklik beklenmedik bir şekilde sarsıcıydı.)
  3. The news of his death was jarringly shocking. (Ölüm haberinin verilmesi sarsıcı bir şekilde şok ediciydi.)
  4. The car accident jarringly reminded me of my own mortality. (Araba kazası beni kendi ölümlülüğümle sarsıcı bir şekilde hatırlattı.)
  5. The violence in the movie was jarringly realistic. (Filmin şiddeti sarsıcı bir şekilde gerçekçiydi.)
  6. The bright colors clashed jarringly with each other. (Canlı renkler birbirleriyle sarsıcı bir şekilde çarpıştı.)
  7. The speaker’s abrupt interruption was jarringly rude. (Konuşmacının ani müdahalesi sarsıcı bir şekilde kaba idi.)
  8. The unexpected plot twist was jarringly thrilling. (Beklenmedik senaryo twisti sarsıcı bir şekilde heyecan vericiydi.)
  9. The sound of the alarm clock was jarringly harsh. (Alarm saatinin sesi sarsıcı bir şekilde sertti.)
  10. The singer’s off-key notes were jarringly unpleasant to hear. (Şarkıcının yanlış notaları sarsıcı bir şekilde hoş değildi.)
  11. The smell of the garbage was jarringly overwhelming. (Çöp kokusu sarsıcı bir şekilde baskındı.)
  12. The politician’s lies were jarringly obvious. (Politikacının yalanları sarsıcı bir şekilde açıktı.)
  13. The street performer’s voice was jarringly out of tune. (Sokak sanatçısının sesi sarsıcı bir şekilde uyumsuzdu.)
  14. The strong gusts of wind jarringly shook the trees. (Rüzgarın kuvvetli esintileri ağaçları sarsıcı bir şekilde salladı.)
  15. The book’s graphic descriptions were jarringly disturbing. (Kitabın grafik tasvirleri sarsıcı bir şekilde rahatsız ediciydi.)
  16. The unexpected news was jarringly life-changing. (Beklenmedik haber sarsıcı bir şekilde hayat değiştirdi.)
  17. The strong scent of the perfume was jarringly overpowering. (Parfümün yoğun kokusu sarsıcı bir şekilde baskındı.)
  18. The actor’s exaggerated movements were jarringly unnatural. (Aktörün abartılı hareketleri sarsıcı bir şekilde doğal değildi.)
  19. The sharp noise of the drill was jarringly loud. (Matkap sesi sarsıcı bir şekilde yüksekti.)
  20. The movie’s graphic violence was jarringly disturbing.

(20. cümleye devam)
(Filmin grafik şiddeti sarsıcı bir şekilde rahatsız ediciydi.)

Yukarıdaki örnek cümlelerde jarringly kelimesi, sarsıcı bir şekilde etki yaratmak için kullanılmıştır. Bu kelime, ani, beklenmedik, yoğun, rahatsız edici, kaba ve şok edici gibi durumları tanımlamak için kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.