Kimya biliminde bir kavram izomerlik nedir diğer bir deyişle izomerlik ne demek bu konu hakkında detaylı bilgi vereceğiz.
İzomerlik, eşizlik olarak da bilinir, kimyasal bileşimleri ve molekül ağırlıkları aynı olan, ancak farklı özellikler gösteren iki ya da daha çok maddenin varlığıdır. Bu maddelere izomer adı verilir. Günümüzde, izomerlerin farklı özellikler göstermesinin atomların farklı biçimde düzenlenmelerinden kaynaklandığı kabul edilir; oysa Jöns Jakob Berzelius tarafından izomerlik kavramının ve teriminin ortaya atıldığı dönemde (1830) moleküllerin oluşumu henüz çok iyi bilinmiyordu. İzomerliğin bulunması çoğu maddenin, bileşimi yalnızca farklı atomların bağıl sayılarıyla değil, aynı zamanda mutlak sayılarıyla da belirlenen parçacıklardan oluştuğuna ilişkin kavramın gelişmesine katkıda bulundu. İzomerlik 19. yüzyılın ikinci yansında organik kimyanın konusu olarak incelenmişse de, 1893’te İsviçreli kimyacı Alfred Werner inorganik düzenleşim bileşiklerinin yapısına ilişkin bulgularını açıkladığı yapıtında ortaklaşım bağı içeren bu bileşiklerin karmaşık izomerliğini tanımlamıştır. İzomerler, yapısal izomerler ve stereo izomerler olmak üzere iki ana sınıfa aynlır. Kimyasal bileşimleri ve molekül ağırlıkları aynı olmasına karşın bağlanma biçimleri farklı olan bileşiklere yapısal izomerler adı verilir. Kimyasal bileşimleri ve molekül ağırlıklarının yanı sıra bağlanma biçimleri de aynı olan, ancak atomları herhangi bir ortaklaşım bağını parçalamaksızın uzamda farklı konumlar alan bileşiklere ise stereo- izomerler denir. Ama normal sıcaklık altında bütün çok atomlu moleküllerde düzenli olarak süren iç titreşim, bükülme ve burulma sonucunda ortaya çıkan farklı molekül biçimleri izomer olarak kabul edilmez. Her ikisinin de molekül formülü C2H6O olan etil alkol ve metil eter bileşikleri yapısal izomerliğin tipik bir örneğidir. Atmosfer basıncında sıvı halde olan etil alkol 78°C’de kaynar ve hidroiyodik asitle tepkimeye girdiğinde etil iyodür oluşturur; metil eter ise -24°C’de sıvılaşan bir gazdır ve hidroiyodik asitle metil iyodüre dönüşür. Etil alkolün molekül yapısı CH3-CH2-OH, metil eterinki CH3-0-CH3’tür. Atomların farklı biçimde düzenlenmesiyle farklı işlevsel gruplar ortaya çıktığından, bu tür yapısal izomerlere işlevsel grup izomerleri adı verilir.
Bazen de molekül formülleri aynı olduğu halde işlevsel grupların farklı konumlarda yer almasıyla oluşan yapısal izomerlere rastlanır. Örneğin, molekül formülü C3H8O olan alkollerde, hidroksil grubu (işlevsel grup) üç karbonlu zincirin ucundaki karbona bağlandığında kaynama noktası 97°C olan 1-propanol, ortasındaki karbona bağlandığında kaynama noktası 82°C olan 2- propanol oluşur. Bu tip izomerlere yer (konum) izomerleri denir. Başka bileşiklerle girdikleri tepkimelerden daha hızlı biçimde birbirlerine dönüşebilen yapısal izomerler ise totomerler olarak anılır; birbirlerinden ayrılmaları olanaksız olan bu izomerlere, normal koşullarda keto (yaklaşık yüzde 92) ve enol (yaklaşık yüzde 8) biçimlerinin bir karışımı halinde bulunan etil asetoasetat esteri örnek verilebilir.
Stereoizomerler, genellikle optik ve geometrik izomerler olmak üzere ikiye ayrılır. Optik izomerler, sağ ve sol eldivenler gibi, birbiri üzerine çakışmayan ancak birbirinin ayna görüntüsü olan çiftler halinde bulunur. Bu izomerlerden biri kutuplanmış ışık demetinin kutuplanma düzlemini sağa çevirirken (dekstrojir), öbürü sola çevirir (levöjir); bu nedenle ilki d (ya da +), ikincisi l (ya da -) işaretleriyle simgelenir.
Optik etkinlik adı verilen bu olay, bakışım noktası, ekseni ya da düzlemi olmayan, üç boyutlu bir molekül yapısından kaynaklanır.
Birbirinin optik izomeri olan bileşikleri farklılaştıran tek fiziksel özellik optik etkinlikleridir. Bu bileşiklerin başka bakışımsız bileşiklerle verdikleri tepkimeler dışında, bütün kimyasal özellikleri birbirine benzer.
Geometrik izomerlik, organik bileşiklerde çoğunlukla çift bağ içeren ya da halkalı bir özellik gösteren molekül yapısından kaynaklanır. Birbirine çift bağla bağlanmış iki karbon atomu ile her bir karbon atomuna tekli bağlarla bağlanmış iki ayrı atom ya da atom grubu içeren bileşiklerde, molekül düzlemine göre iki farklı düzenlenme olabilir. Bu dört atom ya da atom grubundan aynı olanların çift bağın bir yanında yer almaları haline cis, çift bağın karşıt yanlarında yer almaları haline ise trans izomeri adı verilir. Cis ve trans izomerlerin fiziksel ve kimyasal özellikleri birbirinden farklıdır.
Halkalı hidrokarbonların en basit üyelerinin molekülleri üç ya da daha çok metilen (CH2) grubunun halka biçiminde bağlanmasıyla oluşur. Örneğin, bu tür üç gruptan oluşan siklopropan molekülündeki üç karbon atomu bir düzlem oluşturur ve bu karbon atomlarının her birine bağlı ikişer hidrojen atomu bu düzlemin farklı yanlarında yer alır. Karbon atomlarından ikisine bağlı olan hidrojen atomlarının başka atomlarla (örn. A atomlarıyla) yer değiştirmesi durumunda iki farklı yapı oluşabilir; bunlardan birinde iki A atomu düzlemin aynı yanında (cis), öbüründe ise karşıt yanlarında (trans) yer alır.
Cistrans izomerliğe inorganik düzenleşim bileşiklerinde de rastlanır. Örneğin, diklorodiaminoplatin (II) (PtChtNHsfe) gibi bileşiklerde merkezdeki metal atomunu, bir karenin köşelerinde yer alan, ortaklaşım bağıyla bağlanmış iki çift atom ya da atom grupları (ligandlar) çevreler; çiftlerden birinin ligandları (örn. iki klor atomu) ardışık köşelerde yer aldığında cis izomeri, çapraz köşelerde yer aldığında trans izomeri oluşur. Merkezdeki metal atomuna, bir sekizyüzlünün köşelerinde yer alan ikisi bir tür, dördü başka bir tür altı ligandın bağlandığı bazı karmaşık bileşiklerde [örn. diklorotetraaminokobalt (III) (Co[NH3]4C12)+] ise ikisi bir tür olan ligandlar ardışık köşelerde yer aldığında cis izomeri, karşıt köşelerde yer aldığında trans izomeri ortaya çıkar. İzomerlik nedir hakkında bilgi verdik.
Hemen Yorum Yaz