İt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İT İLE İLGİLİ CÜMLELER

İt, İngilizce’de “it” olarak kullanılan bir zamirdir ve bir nesneyi, bir hayvanı ya da bir olayı işaret etmek için kullanılır.

  1. The cat chased the mouse but it got away. (Kedi, fareyi kovaladı ama kaçtı.)
  2. It is raining heavily outside. (Dışarıda şiddetli yağmur var.)
  3. The book is on the table, can you see it? (Kitap masanın üzerinde, görebiliyor musun?)
  4. The car broke down, so we had to take it to the mechanic. (Araba bozuldu, bu yüzden onu tamirciye götürdük.)
  5. It doesn’t matter what you wear, just be comfortable. (Ne giydiğiniz önemli değil, sadece rahat olun.)
  6. The cake looks delicious, can I have a slice of it? (Kek harika görünüyor, bir dilim alabilir miyim?)
  7. It was a great movie, I highly recommend it. (Harika bir film oldu, kesinlikle tavsiye ederim.)
  8. The teacher gave us a difficult assignment, but we managed to complete it. (Öğretmen bize zor bir ödev verdi ama onu tamamlamayı başardık.)
  9. It takes approximately four hours to drive from Istanbul to Ankara. (İstanbul’dan Ankara’ya gitmek yaklaşık dört saat sürer.)
  10. The dog barked all night, it kept me awake. (Köpek bütün gece havladı, beni uyandırdı.)
  11. It is important to drink plenty of water every day. (Her gün bol su içmek önemlidir.)
  12. The baby is crying, I think it needs its mother. (Bebek ağlıyor, annesine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.)
  13. It was a long flight, but we finally arrived in New York. (Uzun bir uçuştu ama sonunda New York’a varabildik.)
  14. The computer is very slow, I need to upgrade it. (Bilgisayar çok yavaş, güncelleştirmem gerekiyor.)
  15. It was a mistake, I’m sorry. (Bir hata oldu, üzgünüm.)
  16. The cake is ready, let’s eat it! (Kek hazır, yiyelim!)
  17. It is getting dark, we should head back home. (Kararırken, eve geri dönmeliyiz.)
  18. The baby is sleeping, let’s be quiet so we don’t wake it up. (Bebek uyuyor, onu uyandırmamak için sessiz olalım.)
  19. It is difficult to learn a new language, but it is also very rewarding. (Yeni bir dil öğrenmek zordur ama aynı zamanda çok ödüllendiricidir.)
  20. The movie was so scary that I had to cover my eyes with my hands during some parts of it. (Film o kadar korkunçtu ki bazı bölümlerinde gözlerimi ellerimle kapattım.)
  1. It was a beautiful day, the sun was shining and the birds were singing. (Harika bir gündü, güneş parlıyordu ve kuşlar şarkı söylüyordu.)
  2. The plant needs water, can you give it some? (Bitkiye su lazım, biraz verebilir misin?)
  3. It is your turn to speak, please go ahead. (Söz sana geldi, lütfen devam et.)
  4. The movie was boring, I regret watching it. (Film sıkıcıydı, izlediğime pişman oldum.)
  5. It is impossible to solve this problem without teamwork. (Ekip çalışması olmadan bu sorunu çözmek imkansızdır.)
  6. The cake is too sweet, I can’t eat it. (Kek çok tatlı, yiyemiyorum.)
  7. It is important to have a healthy diet and exercise regularly. (Sağlıklı bir diyet yapmak ve düzenli egzersiz yapmak önemlidir.)
  8. The dog is sleeping, let’s not disturb it. (Köpek uyuyor, rahatsız etmeyelim.)
  9. It was a long day at work, I’m exhausted. (Uzun bir iş günüydü, çok yorgunum.)
  10. The book is very interesting, I can’t put it down. (Kitap çok ilginç, elimden bırakamıyorum.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.