İrksomeness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrksomeness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrksomeness Nedir?


İrksomeness, bir şeyin can sıkıcılığı, sinir bozuculuğu veya rahatsızlık vericiliği hali anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. It’s so irksome to deal with slow internet connections. (Yavaş internet bağlantılarıyla uğraşmak çok sinir bozucu.)
  2. The sound of the dripping faucet is incredibly irksome. (Damlayan musluk sesi inanılmaz derecede can sıkıcı.)
  3. It’s really irksome when people talk during movies. (Filmlerde insanların konuşması gerçekten rahatsız edici.)
  4. The constant interruptions were quite irksome during the meeting. (Sürekli kesintiler toplantı sırasında oldukça sinir bozucuydu.)
  5. The repetitive nature of the task was becoming increasingly irksome. (Görevin tekrarlanan doğası giderek daha can sıkıcı hale geliyordu.)
  6. The irksome heat made it difficult to sleep. (Can sıkıcı sıcaklık uyumayı zorlaştırdı.)
  7. It’s irksome when people don’t listen to you. (İnsanların size kulak asmaması sinir bozucudur.)
  8. The irksome noise from the construction site was impossible to ignore. (İnşaat alanından gelen rahatsız edici sesi görmezden gelmek imkansızdı.)
  9. His constant complaining was quite irksome. (Sürekli şikayet etmesi oldukça sinir bozucuydu.)
  10. The irksome behavior of the children was starting to get on my nerves. (Çocukların can sıkıcı davranışları sinirlerimi bozmaya başlıyordu.)
  11. The irksome smell coming from the garbage bin was unbearable. (Çöp kutusundan gelen rahatsız edici koku dayanılmazdı.)
  12. It’s irksome when people are always late. (İnsanlar her zaman geç kalınca can sıkıcı olur.)
  13. The irksome task of cleaning the bathroom was not something she looked forward to. (Banyoyu temizlemek can sıkıcı bir görev değildi.)
  14. The irksome sound of the alarm clock was the last thing he wanted to hear in the morning. (Alarm saatinin rahatsız edici sesi sabah işitmek istediği son şeydi.)
  15. The irksome wait for the delayed flight was frustrating. (Gecikmiş uçuş için beklemek sinir bozucuydu.)
  16. The irksome customer complained about everything. (Can sıkıcı müşteri her şeyden şikayet etti.)
  17. The irksome traffic jam made him late for his appointment. (Can sıkıcı trafik sıkışıklığı randevusuna geç kalmasına neden oldu.)
  18. The irksome itch on his skin was driving him crazy. (Cildindeki rahatsız edici kaşıntı onu çıldırtıyordu.)
  19. It’s irksome when people don’t respect your

personal space. (Kişisel alanınıza saygı göstermeyen insanlar sinir bozucudur.)
20. The irksome task of organizing her messy desk was long overdue. (Dağınık masasını düzenlemek can sıkıcı bir görevdi ve uzun zamandır gecikmişti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.