İnvolvement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İnvolvement
İnvolvement, “katılım” anlamına gelir. Bir faaliyete, projeye, duruma ya da ilişkiye katılma ya da dahil olma durumunu ifade eder.
- I have no involvement in this project. (Bu projede hiçbir katılımım yok.)
- His involvement in the organization helped it grow. (Örgüte katılımı büyümesine yardımcı oldu.)
- She had no involvement in the decision. (Kararda hiçbir katılımı yoktu.)
- Their involvement in the community has been amazing. (Topluluktaki katılımları şaşırtıcı derecede iyiydi.)
- I appreciate your involvement in this matter. (Bu konuda katılımınızı takdir ediyorum.)
- The company encourages employee involvement in decision making. (Şirket çalışanların karar alma sürecinde katılımını teşvik ediyor.)
- His involvement in the accident was minimal. (Kazada katılımı minimaldi.)
- The involvement of the government is crucial in this matter. (Hükümetin katılımı bu konuda hayati önem taşıyor.)
- Her involvement in the charity event was inspiring. (Hayırseverlik etkinliğindeki katılımı ilham vericiydi.)
- Lack of involvement from the team members caused the project to fail. (Takım üyelerinin katılım eksikliği proje başarısızlığına neden oldu.)
- Your involvement in this issue is not necessary. (Bu konuda katılımınız gerekli değil.)
- The teacher encourages student involvement in class discussions. (Öğretmen sınıf tartışmalarına öğrenci katılımını teşvik ediyor.)
- His involvement in the political campaign was extensive. (Siyasi kampanyadaki katılımı geniş kapsamlıydı.)
- The project requires the involvement of all team members. (Proje tüm takım üyelerinin katılımını gerektiriyor.)
- Lack of involvement from the management led to employee dissatisfaction. (Yönetimin katılım eksikliği çalışanların memnuniyetsizliğine yol açtı.)
- She had a deep involvement in the environmental movement. (Çevre hareketinde derin bir katılımı vard
- The success of the project was largely due to the involvement of the stakeholders. (Projenin başarısı paydaşların katılımına büyük ölçüde bağlıydı.)
- The company values employee involvement and participation in decision making. (Şirket çalışanların karar alma sürecindeki katılımını ve katılımını önemsiyor.)
- His involvement in the community service project was recognized with an award. (Topluluk hizmeti projesindeki katılımı bir ödülle ödüllendirildi.)
- The lack of involvement from the government in addressing the issue led to public outcry. (Konuyla ilgili olarak hükümetin katılım eksikliği halkın tepkisine neden oldu.)
Hemen Yorum Yaz