İnvoke İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Invoke
İngilizce anlamı: to call forth or bring about a particular emotion, reaction, or response; to put into effect or operation
Türkçe açıklama: belirli bir duygu, tepki veya yanıtı çağırmak veya ortaya çıkarmak; etkisini veya işleyişini başlatmak
- I will invoke the spirits to help us find the way. (Ruhları çağırmak için dua edeceğim.)
- The speech invoked a feeling of patriotism in the audience. (Konuşma seyircide vatanseverlik duygusu uyandırdı.)
- The law allows the government to invoke emergency powers in times of crisis. (Kanun, hükümetin kriz zamanlarında acil durum yetkilerini kullanmasına izin verir.)
- The teacher invoked the student’s curiosity by introducing a new topic. (Öğretmen, yeni bir konuyu tanıtarak öğrencinin merakını uyandırdı.)
- The priest invoked God’s blessings upon the couple. (Rahip, çiftin üzerine Tanrı’nın bereketini çağırdı.)
- The company decided to invoke the arbitration clause in their contract. (Şirket, sözleşmelerindeki tahkim maddesini kullanmaya karar verdi.)
- The song invoked memories of her childhood. (Şarkı, çocukluğuna dair anıları çağrıştırdı.)
- The president invoked the Defense Production Act to address the shortage of medical supplies. (Başkan, tıbbi malzemelerin kıtlığına çözüm bulmak için Savunma Üretim Yasası’nı uyguladı.)
- The artist invoked the beauty of nature in his paintings. (Sanatçı, resimlerinde doğanın güzelliğini çağrıştırdı.)
- The witch invoked a spell to protect herself. (Cadı, kendini korumak için bir büyü yaptı.)
- The speaker invoked the audience’s compassion by telling a personal story. (Konuşmacı, kişisel bir hikaye anlatarak seyircinin merhametini uyandırdı.)
- The government may invoke national security concerns to justify certain actions. (Hükümet, belli eylemleri haklı çıkarmak için ulusal güvenlik endişelerini gündeme getirebilir.)
- The athlete invoked his inner strength to push through the pain. (Sporcu, ağrıya dayanabilmek için iç gücünü kullanmaya başvurdu.)
- The company may invoke force majeure to avoid contractual obligations in exceptional circumstances. (Şirket, istisnai durumlarda sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerden kaçınmak için mücbir sebep ileri sürebilir.)
- The writer invoked the atmosphere of a bygone era in her novel. (Yazar, romanında geçmiş bir dönemin atmosferini çağrıştırdı.)
- The judge invoked the Constitution in his ruling. (Hakim, kararında Anayasa’yı işaret etti.)
- The activist invoked the need for action to address climate change. (Aktivist, iklim değişikliğiyle mücadele için eylem gerekliliğine işaret etti.)
- The magician invoked the power of the elements in his performance. (Sihirbaz, gösterisinde elementlerin gücünü kullanmaya başvurdu.)
- The coach invoked the team’s spirit to motivate them before the game. (Antrenör, maç öncesinde takımın ruhunu canlandırmak için kullanmaya başvurdu.)
Türkçe Karşılıklar:
- Ruhları çağırmak için dua edeceğim.
- Konuşma seyircide vatanseverlik duygusu uyandırdı.
- Kanun, hükümetin kriz zamanlarında acil durum yetkilerini kullanmasına izin verir.
- Öğretmen, yeni bir konuyu tanıtarak öğrencinin merakını uyandırdı.
- Rahip, çiftin üzerine Tanrı’nın bereketini çağırdı.
- Şirket, sözleşmelerindeki tahkim maddesini kullanmaya karar verdi.
- Şarkı, çocukluğuna dair anıları çağrıştırdı.
- Başkan, tıbbi malzemelerin kıtlığına çözüm bulmak için Savunma Üretim Yasası’nı uyguladı.
- Sanatçı, resimlerinde doğanın güzelliğini çağrıştırdı.
- Cadı, kendini korumak için bir büyü yaptı.
- Konuşmacı, kişisel bir hikaye anlatarak seyircinin merhametini uyandırdı.
- Hükümet, belli eylemleri haklı çıkarmak için ulusal güvenlik endişelerini gündeme getirebilir.
- Sporcu, ağrıya dayanabilmek için iç gücünü kullanmaya başvurdu.
- Şirket, istisnai durumlarda sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerden kaçınmak için mücbir sebep ileri sürebilir.
- Yazar, romanında geçmiş bir dönemin atmosferini çağrıştırdı.
- Hakim, kararında Anayasa’yı işaret etti.
- (Örnek cümle yok)
- Aktivist, iklim değişikliğiyle mücadele için eylem gerekliliğine işaret etti.
- Sihirbaz, gösterisinde elementlerin gücünü kullanmaya başvurdu.
- Antrenör, maç öncesinde takımın ruhunu canlandırmak için kullanmaya başvurdu.
Hemen Yorum Yaz