İnversion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnversion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnversion Nedir?

İnversion, İngilizce cümlelerde cümle yapısını değiştirmek ve olumlu cümlelerde fiili öznenin önüne alarak cümleyi olumsuza çevirmek anlamına gelir. Ayrıca, “only”, “never”, “rarely” gibi zarfları cümlenin başına getirerek de kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

  1. Rarely do I eat junk food. (Nadiren çöp yemek yerim.)
  2. Not only did she study hard, but she also passed the exam. (Sadece çalışmakla kalmadı, aynı zamanda sınavı da geçti.)
  3. Little did he know that his plan would backfire. (Planının ters tepeceğini hiç düşünmemişti.)
  4. Under no circumstances will I give up. (Hiçbir koşulda pes etmeyeceğim.)
  5. Only after the rain stopped did we leave the house. (Yağmur durduktan sonra evden çıktık.)
  6. Never have I seen such a beautiful sunset. (Hiç bu kadar güzel bir günbatımı görmedim.)
  7. On no account should you leave the door unlocked. (Kapıyı açık bırakmamalısın.)
  8. Only when you learn from your mistakes can you improve. (Hatalarından öğrendiğinde gelişebilirsin.)
  9. Rarely have I heard such a moving speech. (Böyle dokunaklı bir konuşma nadiren duyarım.)
  10. Little did he realize that he was making a big mistake. (Büyük bir hata yapıyor olduğunun farkında değildi.)
  11. Not only did she miss the train, but she also lost her wallet. (Sadece trenden geç kalmadı, aynı zamanda cüzdanını da kaybetti.)
  12. Only after you apologize will I forgive you. (Özür dilemeden önce seni affetmeyeceğim.)
  13. Never have I been so insulted in my life. (Hayatımda hiç bu kadar küçük düşürülmedim.)
  14. On no account can you smoke in here. (Burada kesinlikle sigara içemezsin.)
  15. Rarely do I get up early on weekends. (Hafta sonları nadiren erken kalkarım.)
  16. Not only did the concert start late, but the sound system was also terrible. (Konser sadece geç başlamadı, aynı zamanda ses sistemi de kötüydü.)
  17. Only when you work hard can you achieve your goals. (Sadece çalışarak hedeflerine ulaşabilirsin.)
  18. Little did she expect to win the competition. (Yarışmayı kazanacağını hiç beklememişti.)
  19. Never have I felt so embarrassed in front of a large crowd. (Böyle kalabalık bir topluluk önünde hiç bu kadar utanmamıştım.)
  20. On no account should you forget to lock the door. (Kapıyı kilitlemeyi kesinlikle unutmamalısın.)
  1. Rarely does he drink alcohol, but he had a glass of wine with his dinner tonight. (Alkol nadiren içer, ama bu akşam yemeğiyle bir kadeh şarap içti.)
  2. Not only did the storm cause power outages, but it also damaged several buildings. (Fırtına sadece enerji kesintilerine neden olmadı, aynı zamanda birkaç binayı da zarara uğrattı.)
  3. Only after the doctor arrived did the patient start to feel better. (Doktor geldikten sonra hastanın durumu düzelmeye başladı.)
  4. Little did they know that their surprise party had been planned for weeks. (Sürpriz partilerinin haftalar öncesinden planlandığını hiç bilmiyorlardı.)
  5. Never have I seen a more breathtaking view than the Grand Canyon. (Büyük Kanyon’dan daha nefes kesici bir manzara hiç görmedim.)
  6. On no account should you drive while under the influence of drugs or alcohol. (Uyuşturucu veya alkol etkisi altındayken kesinlikle araç kullanmamalısın.)
  7. Rarely do we get the chance to travel abroad, but when we do, we make the most of it. (Yurtdışına seyahat etme fırsatımız nadiren olur, ama olduğunda en iyi şekilde değerlendiririz.)
  8. Not only did he win the game, but he also set a new record. (Sadece oyunu kazanmakla kalmadı, aynı zamanda yeni bir rekor kırdı.)
  9. Only when you take responsibility for your actions can you learn from your mistakes. (Sadece eylemlerinden sorumlu olduğunu kabul ettiğinde hatalarından öğrenebilirsin.)
  10. Little did she imagine that her life would take such a different turn. (Hayatının böyle farklı bir yöne doğru ilerleyeceğini hiç hayal etmemişti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.