İntrusion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntrusion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Intrusion

Intrusion, Türkçe karşılığı olarak “sızma” anlamına gelmektedir. Genellikle bir alanın veya bölgenin izinsiz şekilde girilmesi veya bir bilgisayar sistemine yetkisiz şekilde girilmesi olarak tanımlanabilir. İşte size 20 örnek cümle:

  1. The intrusion of the enemy troops was unexpected. (Düşman askerlerinin sızması beklenmedikti.)
  2. The intrusion of paparazzi is a common problem for celebrities. (Paparazzilerin sızması, ünlüler için yaygın bir sorundur.)
  3. The company’s security system is designed to prevent unauthorized intrusions. (Şirketin güvenlik sistemi yetkisiz sızmalara engel olacak şekilde tasarlandı.)
  4. The intrusion of his personal space made him uncomfortable. (Kişisel alanına izinsiz girilmesi, onu rahatsız etti.)
  5. The software has a feature that can detect and block intrusions. (Yazılımın, sızmaları tespit edebilen ve engelleyebilen bir özelliği var.)
  6. The intrusion of noise from the construction site was unbearable. (İnşaat alanından gelen gürültü sızması dayanılmazdı.)
  7. The company’s IT department is responsible for monitoring potential intrusions. (Şirketin IT departmanı, potansiyel sızmalara karşı izlemekten sorumludur.)
  8. The intrusion of foreign influences has changed the local culture. (Yabancı etkilerin sızması yerel kültürü değiştirdi.)
  9. The hacker attempted to gain access to the company’s network through intrusion. (Hacker, sızma yoluyla şirketin ağına erişmeye çalıştı.)
  10. The intrusion of his ex-girlfriend into his life caused a lot of drama. (Eski sevgilisinin hayatına izinsiz girerek çok drama yaratması.)
  11. The government has strict regulations to prevent intrusions into personal privacy. (Hükümet, kişisel gizliliğe izinsiz sızmalara karşı sıkı düzenlemelere sahiptir.)
  12. The intrusion of the paparazzi into the wedding caused chaos. (Paparazzilerin düğüne izinsiz şekilde girmesi kaos yarattı.)
  13. The company’s server has measures in place to prevent unauthorized intrusions. (Şirketin sunucusunda, izinsiz sızmalara karşı önlemler alınmıştır.)
  14. The intrusion of his boss into his personal life was inappropriate. (Patronunun kişisel hayatına izinsiz girmesi uygun değildi.)
  15. The IT team detected a potential intrusion and took immediate action to

prevent it. (IT ekibi, potansiyel bir sızmayı tespit etti ve hemen önlem aldı.)
16. The intrusion of foreign hackers into the government’s database was a major security breach. (Yabancı hacker’ların hükümet veritabanına izinsiz girmesi büyük bir güvenlik açığıydı.)

  1. The company’s security system logs all attempts at intrusion. (Şirketin güvenlik sistemi, sızma girişimlerinin tümünü kaydeder.)
  2. The intrusion of the dog into the neighbor’s yard caused a dispute. (Komşusunun bahçesine izinsiz girerek köpeğin, bir anlaşmazlık yaratması.)
  3. The IT department is constantly updating the security measures to prevent intrusions. (IT departmanı, sızmalara karşı önlemleri sürekli olarak güncelliyor.)
  4. The intrusion of a virus into the computer system caused it to crash. (Bilgisayar sistemine virüs sızması, sistem çökmesine neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.