İnter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Inter
Inter, Latincede “arasında”, “arasınında” anlamına gelen bir ön ek olarak kullanılır.
- The intercity bus was delayed due to traffic. (Şehirlerarası otobüs trafikten dolayı gecikti.)
- The international airport is very busy during the holiday season. (Ulusal havaalanı tatil sezonunda çok yoğun.)
- The internet has changed the way we communicate. (İnternet iletişim şeklimizi değiştirdi.)
- The interpersonal relationship between the two coworkers is strained. (İki meslektaş arasındaki kişisel ilişki gergin.)
- Interdisciplinary studies allow for a wider range of perspectives. (Disiplinlerarası çalışmalar daha geniş bir perspektif sağlar.)
- The intermission at the theater allowed for a break between acts. (Tiyatrodaki ara, perde aralarında mola verilmesine izin verdi.)
- Interweaving different colors creates an interesting pattern. (Farklı renkleri birleştirerek ilginç bir desen oluşturulur.)
- The internet has made it easier to work remotely. (İnternet, uzaktan çalışmayı kolaylaştırdı.)
- The interdisciplinary approach to solving problems is often more effective. (Sorunları çözme disiplinlerarası yaklaşım genellikle daha etkilidir.)
- The international conference will bring together experts from all over the world. (Uluslararası konferans dünyanın her yerinden uzmanları bir araya getirecek.)
- The interpersonal communication between family members is important for maintaining strong relationships. (Aile üyeleri arasındaki kişisel iletişim, güçlü ilişkileri sürdürmek için önemlidir.)
- The interlocking pieces of the puzzle fit together perfectly. (Puzzle’in birleştirilebilir parçaları mükemmel şekilde uyuyor.)
- The international trade agreement benefits all participating countries. (Uluslararası ticaret anlaşması tüm katılımcı ülkelerin yararına.)
- The internet has made it possible to connect with people all over the world. (İnternet dünyanın her yerindeki insanlarla bağlantı kurmayı mümkün kıldı.)
- The interdisciplinary team worked together to solve the complex problem. (Disiplinlerarası ekip karmaşık problemi çözmek için birlikte çalıştı.)
- The interplay between the characters in the play was fascinating to watch. (Oyunun karakterleri arasındaki etkileşim izlemesi büyüleyiciydi.)
- The international organization works to promote peace and cooperation between countries. (Uluslararası örgüt barış ve ülkeler arası işbirliğini teşvik etmek için çalışıyor.)
- The internet has revolutionized the way we access information. (İnternet, bilgiye erişim şeklimizi değiştirdi.)
- The interdisciplinary approach to education allows for a more well-rounded learning experience. (Eğitime disiplinlerarası yaklaşım daha dengeli bir öğrenme deneyimi sağlar.)
- The intercity train is a convenient way to travel between cities. (Şehirlerarası tren, şehirler arasında seyahat etmek için uygun bir yoldur.)
- The international student exchange program allows students to experience different cultures. (Uluslararası öğrenci değişim programı öğrencilerin farklı kültürleri deneyimlemelerine olanak sağlar.)
- The interpersonal skills of a leader are crucial for effective teamwork. (Bir liderin kişilerarası becerileri etkili takım çalışması için önemlidir.)
- The intercom system in the building allows for easy communication between floors. (Binalardaki telsiz sistemi katlar arası kolay iletişim sağlar.)
- Interdisciplinary research can lead to innovative solutions to complex problems. (Disiplinlerarası araştırmalar karmaşık problemlere yenilikçi çözümler getirebilir.)
- The international film festival showcases movies from around the world. (Uluslararası film festivali dünyanın dört bir yanındaki filmleri sergiliyor.)
- The internet has created new job opportunities in fields such as social media and e-commerce. (İnternet, sosyal medya ve e-ticaret gibi alanlarda yeni iş fırsatları yarattı.)
- The interdisciplinary nature of environmental studies allows for a holistic approach to solving environmental issues. (Çevre çalışmalarının disiplinlerarası doğası, çevre sorunlarını çözmek için bütünsel bir yaklaşım sağlar.)
- The international soccer tournament attracts fans from all over the world. (Uluslararası futbol turnuvası dünyanın her yerinden hayranları çekiyor.)
- The interdependence of different industries means that changes in one industry can have a ripple effect on others. (Farklı endüstrilerin karşılıklı bağımlılığı, bir endüstrideki değişikliklerin diğerleri üzerinde dalga etkisi yaratabileceği anlamına gelir.)
Hemen Yorum Yaz