İnter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Inter

Inter, Latincede “arasında”, “arasınında” anlamına gelen bir ön ek olarak kullanılır.

  1. The intercity bus was delayed due to traffic. (Şehirlerarası otobüs trafikten dolayı gecikti.)
  2. The international airport is very busy during the holiday season. (Ulusal havaalanı tatil sezonunda çok yoğun.)
  3. The internet has changed the way we communicate. (İnternet iletişim şeklimizi değiştirdi.)
  4. The interpersonal relationship between the two coworkers is strained. (İki meslektaş arasındaki kişisel ilişki gergin.)
  5. Interdisciplinary studies allow for a wider range of perspectives. (Disiplinlerarası çalışmalar daha geniş bir perspektif sağlar.)
  6. The intermission at the theater allowed for a break between acts. (Tiyatrodaki ara, perde aralarında mola verilmesine izin verdi.)
  7. Interweaving different colors creates an interesting pattern. (Farklı renkleri birleştirerek ilginç bir desen oluşturulur.)
  8. The internet has made it easier to work remotely. (İnternet, uzaktan çalışmayı kolaylaştırdı.)
  9. The interdisciplinary approach to solving problems is often more effective. (Sorunları çözme disiplinlerarası yaklaşım genellikle daha etkilidir.)
  10. The international conference will bring together experts from all over the world. (Uluslararası konferans dünyanın her yerinden uzmanları bir araya getirecek.)
  11. The interpersonal communication between family members is important for maintaining strong relationships. (Aile üyeleri arasındaki kişisel iletişim, güçlü ilişkileri sürdürmek için önemlidir.)
  12. The interlocking pieces of the puzzle fit together perfectly. (Puzzle’in birleştirilebilir parçaları mükemmel şekilde uyuyor.)
  13. The international trade agreement benefits all participating countries. (Uluslararası ticaret anlaşması tüm katılımcı ülkelerin yararına.)
  14. The internet has made it possible to connect with people all over the world. (İnternet dünyanın her yerindeki insanlarla bağlantı kurmayı mümkün kıldı.)
  15. The interdisciplinary team worked together to solve the complex problem. (Disiplinlerarası ekip karmaşık problemi çözmek için birlikte çalıştı.)
  16. The interplay between the characters in the play was fascinating to watch. (Oyunun karakterleri arasındaki etkileşim izlemesi büyüleyiciydi.)
  17. The international organization works to promote peace and cooperation between countries. (Uluslararası örgüt barış ve ülkeler arası işbirliğini teşvik etmek için çalışıyor.)
  18. The internet has revolutionized the way we access information. (İnternet, bilgiye erişim şeklimizi değiştirdi.)
  19. The interdisciplinary approach to education allows for a more well-rounded learning experience. (Eğitime disiplinlerarası yaklaşım daha dengeli bir öğrenme deneyimi sağlar.)
  1. The intercity train is a convenient way to travel between cities. (Şehirlerarası tren, şehirler arasında seyahat etmek için uygun bir yoldur.)
  2. The international student exchange program allows students to experience different cultures. (Uluslararası öğrenci değişim programı öğrencilerin farklı kültürleri deneyimlemelerine olanak sağlar.)
  3. The interpersonal skills of a leader are crucial for effective teamwork. (Bir liderin kişilerarası becerileri etkili takım çalışması için önemlidir.)
  4. The intercom system in the building allows for easy communication between floors. (Binalardaki telsiz sistemi katlar arası kolay iletişim sağlar.)
  5. Interdisciplinary research can lead to innovative solutions to complex problems. (Disiplinlerarası araştırmalar karmaşık problemlere yenilikçi çözümler getirebilir.)
  6. The international film festival showcases movies from around the world. (Uluslararası film festivali dünyanın dört bir yanındaki filmleri sergiliyor.)
  7. The internet has created new job opportunities in fields such as social media and e-commerce. (İnternet, sosyal medya ve e-ticaret gibi alanlarda yeni iş fırsatları yarattı.)
  8. The interdisciplinary nature of environmental studies allows for a holistic approach to solving environmental issues. (Çevre çalışmalarının disiplinlerarası doğası, çevre sorunlarını çözmek için bütünsel bir yaklaşım sağlar.)
  9. The international soccer tournament attracts fans from all over the world. (Uluslararası futbol turnuvası dünyanın her yerinden hayranları çekiyor.)
  10. The interdependence of different industries means that changes in one industry can have a ripple effect on others. (Farklı endüstrilerin karşılıklı bağımlılığı, bir endüstrideki değişikliklerin diğerleri üzerinde dalga etkisi yaratabileceği anlamına gelir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.