İntellectualize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntellectualize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntellectualize (Entelektüelleşmek)

İntellectualize kelimesi, bir konuyu veya davranışı daha akademik veya entelektüel hale getirme eylemi anlamına gelir. Bu kelime genellikle, bir şeyi duygusal olarak hissetmek yerine, sadece zihinsel olarak ele almak anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. He always intellectualizes his feelings, which makes it difficult to understand him. (Her zaman hislerini entelektüel hale getirir, bu da onu anlamayı zorlaştırır.)

  2. She tends to intellectualize everything, even the simplest of matters. (O her şeyi entelektüel hale getirme eğilimindedir, hatta en basit konuları bile.)

  3. Instead of enjoying the moment, he intellectualizes every experience. (Anın tadını çıkarmak yerine, her deneyimi entelektüel hale getirir.)

  4. They are trying to intellectualize the concept of love, which is a complex emotion. (Aşk kavramını entelektüelleştirmeye çalışıyorlar, ki bu kompleks bir duygudur.)

  5. Some people tend to intellectualize their spirituality instead of experiencing it. (Bazı insanlar, yaşamak yerine maneviyatlarını entelektüel hale getirme eğilimindedirler.)

  6. He has a tendency to intellectualize his problems rather than confront them. (Sorunlarıyla yüzleşmek yerine onları entelektüel hale getirme eğilimindedir.)

  7. She often intellectualizes her friendships, analyzing them instead of enjoying them. (Arkadaşlıklarını sorgulayarak entelektüel hale getirir, onların tadını çıkarmaz.)

  8. He is a writer who likes to intellectualize his characters, making them more complex. (Daha karmaşık hale getirerek karakterlerini entelektüel hale getiren bir yazar.)

  9. Sometimes it is better to feel things instead of intellectualizing them. (Bazen şeyleri hissetmek, onları entelektüel hale getirmekten daha iyidir.)

  10. She is always intellectualizing her relationships, making them more complicated than they need to be. (İlişkilerini entelektüel hale getirerek, gereksiz yere karmaşık hale getirir.)

  11. He tends to intellectualize his art, making it less emotional and more analytical. (Sanatını entelektüel hale getirme eğilimindedir, daha az duygusal ve daha analitik hale getirir.)

  12. Some people use humor to intellectualize uncomfortable situations. (Bazı insanlar rahatsız edici durumları entelektüel hale getirmek için mizah kullanırlar.)

  13. She tries to intellectualize her emotions, but sometimes it is better to just feel them. (Duygularını entelektüel hale getirmeye çalışır, ama bazen sadece hissetmek daha iyidir.)

  14. He intellectualizes everything, even things that don’t need to be analyzed. (Her şey

  1. They are trying to intellectualize their political views, but sometimes it’s better to listen to other perspectives. (Siyasi görüşlerini entelektüel hale getirmeye çalışıyorlar, ama bazen başka perspektifleri dinlemek daha iyidir.)

  2. He always intellectualizes his arguments, making them sound more persuasive. (Her zaman tartışmalarını entelektüel hale getirir, daha ikna edici hale getirir.)

  3. She tries to intellectualize her hobbies, turning them into academic pursuits. (Hobilerini entelektüel hale getirmeye çalışır, akademik uğraşlara dönüştürür.)

  4. He tends to intellectualize his past experiences, analyzing them instead of accepting them. (Geçmiş deneyimlerini entelektüel hale getirme eğilimindedir, kabul etmek yerine analiz eder.)

  5. She intellectualizes her fears, trying to understand them instead of facing them. (Korkularını entelektüel hale getirir, yüzleşmek yerine anlamaya çalışır.)

  6. Sometimes it’s better to intellectualize things, especially when making important decisions. (Bazı durumlarda, özellikle önemli kararlar alırken, şeyleri entelektüel hale getirmek daha iyidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.